Yad elin bağında açsada lale,
Gül tanımam; kokmaz ana üstüne.
Gözyaşı dökülse,olsa şelale,
Sel tanımam; akmaz ana üstüne.
Ata,bacı,gardaş...hepside ayrı,
Gönüller her vakit Allah'a ayan,
Anmaya engelli sözüm utansın.
Kırk sene gözünde mertek arayan,
Bakıpda görmemiş gözüm utansın.
Kendime çemkirem,kendime çatam,
Toros dağlarından aldım habersizceliğinin kara haberini...
Toros'un yeşil yaylalarının kara topraklarına gömüldüğünü...Oradan aldım.
Haberini aldım geliyormuşsun,yüce dağlarıda deliyormuşsun aldım haberini.
Nasıl geçersin o sarp kayalıkları,ama bilmem ki? Geçsen de nasıl?
Toros dağlarını,ovaları,o cennet yeşili yaylaları,bilmem ki ama
geçeceğini nasıl?
Bu zalimler beyin yıkasa nolur,
Kalbimizde zahir fikrimiz belli.
Bize dil uzatan elbet kahrolur,
Dillerden dökülen zikrimiz belli.
Yüz yerden kesseler asla ağlamam,
Yağmurlar yağanda aşık ol bana...
Fırtınalar kopanda çığır sevgini.
Yüreğinde ki gam yüklü bulutlar efkarını öyle yağdıran da...
Bir çocuk nidasıyla bağır,
Yağmurun yağdığını,akdığını sellerin,arap kızının camdan baktığını...
Bir yetmiş yaş kılığından dur cam kenarında.
Anne ahvalimi anlatsam nasıl?
Ciğerim yanıyor hastayım anne!
Kırk yıllık bu ömrüm nihavent,fasıl,
Son nakarat diyor 'hastayım anne! '
Yanık ninnilerin yakar,kavurur,
Sultanın dizinin dibine çöksem,
Uslanmaz halime azar eylese.
Cehennem gözümden koryaşı döksem,
Bu sahra ruhumu hazar eylese.
Nurandar seyriyle bir kerre baksa,
Halisane niyetinle dur kametine,
İftidah tekbirini al Allah ekber.
Halis kullar miracının er kıymetine,
Sekinetin deryasına dal Allah ekber.
Her rekatta bir antlaşma; Fatiha anddır,
Her nefesi iman dolu,
Allah'ın sevgili kulu.
Her adımı Hak'kın yolu,
Allah'ın sevgili kulu.
Yüce dağlar gibi ulu,
Allah'ın sevgili kulu.
Hayat neresidir arkadaş söyle?
Aramak ve bulmak kolay mı öyle?
Sorguyu,suali bırak da şöyle.
Derdimi derdine kat da arkadaş,
İstersen kuruşa sat da arkadaş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!