Ömrün sonunu sonsuzluğunda buldum Allah'ım
Başıboş değil ruhum ve suçsuz değil vicdanım
Ben neyim ki; haddini bilmez bir gafil
Acziyetinden bihaber, okumuş kara cahil
Hiç bu kadar
Islatmamıştı bedenimi
Kahır yağmurları
Öyle ki
Derdinden
Ruhum eridi
Varsa var olan; şüphe yok ki varlığı Mutlak’tandır
Emrine amadeyim, Hû; gafletim unutkanlığımdandır.
Susuzum, ta yerden göğe kadar huzura susuz
Arş-ı Ala'da her şey; günahkarlıkta ben kusursuz
Bir sorum var sana
Sormaya korktuğum
Belki de bir haykırış bu
Ya da delice bir çırpınış
O kadar saf, o kadar masum
Geceyi yaşıyorum
Yüreğim buruk
Derin sessizlikte
Mehtaba dalmışım
Bir gülüyor bir ağlıyorum
Biliyorum unuttun gözlerimi
Ve kahrediyor bu dert yüreğimi
Ben ilk sana baktım o gözlerle
Gerçek manada ve aşkta
Sevdanın huzur sofrasına
Seninle oturdum ilk kez
Belirsiz bir yol ortasında nefessiz, yüreksiz ve sahipsizim
Her şeyden habersiz, her şeyden uzak, biçare serseriyim
Kuru bir nefestir başlangıcı
Can simidi gibi ömrün
Hayatın kalbine saplı
Paslı bir hançerin
Bir ucundan bir ucuna
Nihayetsiz adımlar savurmak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!