Bir gece, yıldızların altında,
Kelimeler yankılandı usulca.
Sarışınlığın, güneşi kıskandıran bir yazı,
Mavi gözlerinde saklı,
Sonsuz bir gökyüzü misali.
Gözüm'de bir damla yaş,
İçimde ses(s)izliğin acı'sı,
Aklımda bizli sorular.
Şu kalbimin içinde bağımlılık yaptığım, bir tek sen varsın.
Bugün' lerimize "şükür"
Ebuzer, Ebu zerr...
Neler sığdırdın 23 yaşına,
Bir hicranla başladı yaşının 23’ü
Hayallerin umutların kapanırcasına göç ettin anne ocağına...
Sevdiğinden ayrı düştün gayri akmasın gözyaşı diye, bağladın taşı yüreğine tıpkı esaretin zıkkınlığı gibi...
Ardından veylifigan etti kara trenin tyfon’undan çıkan sesle, bir garip hicranın en acı öyküsü olacaktı.
Gözlerinin rengi geçti aklımdan,
Hayallere daldırdı yüreğimi.
Üşümeye başladı yüreğim,
Teninden ırak.
Vücudumdan çıkmak ister oldu gözlerim.
Üşüyorum,
Bir umudun hikâyesi takıldı yüreğime,
Ellerim yazdı delice.
Yüreğimden döküldü cümleler,
İnci inci dizildi dizelerime.
Yazdım günlerce, gecelerce.
Pencerem yok oldu ay ışığında,
Loş ışığında sigaramın dumanı yükselir oldu,
Bir yar peşine düştüm anne,
Gurbetlere düştüm varlığın yokluğuna...
Acımasız olma bu kadar.
Sesi’ni esirgeme bu garip'ten.
Çilesine çile ekleme, olma acımasız.
Batman durgun, bekler oldu yollarını.
Acımasız olma bu kadar.
Sesi’ni esirgeme bu garip'ten.
Çilesine çile ekleme, olma acımasız.
Batman durgun, bekler oldu yollarını.
Sesiz bir şekilde, sensizliğe kadeh kaldırır oldum etme bu garibe.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!