İkibin yirminin şubat ayında
Bulaştı korona sen koru yârab ..
Açmadan çiçekler söndü dalında
Kulların çaresiz sen koru yârab ..
>>>
,,,,,,,,..Sen öğrettin….…
Ben bu şehri bilmez idim
Sen öğrettin sen öğrettin
Buralara hiç gelmezdim
Sen öğrettin sen öğrettin
Muradıma sen öğrettin
Özledim Anne
Sensiz de olmuyor bayramın tadı
Özledim seni ben özledim anne
Boynu bükük koydun yine muradı
Özledim seni ben özledim anne
......Sen Yoksun Gülüm...
Dolaştım dağları gündüz ve gece
Kokladım gülleri sen yoksun gülüm
Bir çalı dibinde ağladım eyce
O güller içinde sen yoksun gülüm
Salmışsın ceketim aldım elime
Teşekkür ederim sana gardaşım
Dar geldi giyince görsen belime
Kestin mi doğruyu söyle gardaşım
......................................................
Rengi de değişmiş birazcık sarı
>>>>>>Saz kaldı>>>>>>
Çıkarmayın sakın beni çileden
Sabır taşım çatlamaya az kaldı
Adam gibi cevap verin gülmeden
Varım yoğum bir elimde saz kaldı
>>>
…….Sebebi sensin….
Bu akşam efkarım ayyuka çıktı
Bununda sebebi sensin gül o can
Ağladı gözlerim bent ini yıktı
Bununda sebebi sensiz gül o can
........
……Sebebi var
Ayağına bir taş değse
Elbet onun sebebi var
Bülbül güle boyun eğse
Elbet onun sebebi var
….
…..ŞEHİDE BUGÜN….
Bir şehit geliyor yine çoruma
Yüreğim dayanmaz ağlıyor bugün
Hainin yaptığı gider zoruma
Gözümden yaşlarım çağlıyor bugün
Bir sela verildi okundu ismin
Dualar söylendi sana şehidim
Hatıra kalacak duvarda resmin
Döküldü gözlerden yaşlar şehidim
Saf tutmuş karşında duruyor millet




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!