Yüreğim tutuşmuş ciğerim yanık
Maziyi es geçsem gözlerim tanık
Ben sevda abdalı sende uyanık
Gördüğün bu duman harımdır gülüm
Ellerim çevrildi Duâ kuşandı
İrâdem kimdeydi nerdeydi bilmem
Akıl hayal etti, dil yazdı seni
Tahâyyüle teslim oldu her zerrem
Fikir, beyan gitti, el yazdı seni
Ruhumu istilâ ederken hasret
Nedir cemâlinden, süzülen hâre ?
Güneş desem değil, hâr desem değil
Kirpiğin ecelden gelen ibâre
Kömür desem değil, kor desem değil
Gözlerin hükümdar, nazarım esir
Her adını andıkça bir ah düşer gönlüme
Helal misin, sevap mı, mübah mısın sevdiğim
Sen yüzüme baktıkça ömrüm düşer ömrüne
Yasak mısın, haram mı, günah mısın sevdiğim
Tutmamış dı gözlerim vurgunluk nöbetini
Ne sermayem kaldı nede beş param
Batırdım uğruna her neyim varsa
Mükâfatın olsun bâhtımda karam
Sığındı hâtrına her neyim varsa
Kirpiğin ok oldu gözlerin mızrak
Hangi yokluğun kınaması bu
Hangi ayıbın vurulması yüzüme tokat gibi ?
Hazır değildim oysa nefes tutulması günlere
Kana susamış ağlayışların hesaplaşması bu belkide adı sensizlik olan...
Bıçak sırtında uyuyor özlemler
Bu cânâ ikmâlinden medet gelmezmi cânân
Râh-ı istikbâlime mürüvvet say vuslâtı
Vazgeç fasl-ı ihmâlden imdât olmazmı cânan
Ruh-i ibtidâime zaruret say vuslâtı
Âşk bâhrine düşmüşüm tâkat vermez emânım
Yoruldum tükendi bütün tâkatim
Kader değirmende una çevirdi
Gelmiyor visalim bitti mikâtim
Bahtım beni bedbaht yana çevirdi
İsyanım artıyor sitemim gökte
Dengine düşmesi nede zor imiş
Olmak yetmiyormuş boyu boyumca
Gönül sefer etti nice yollara
Bulamadı şöyle huyu huyumca
Aralandı yine hüzzam perdesi
Dökülür gözümden yaş yere düşmez
Mızrabsız vuruldu sazın mürdesi
Gönül şelpesinden taş yere düşmez
Yüzümde solarken nazenin güller
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!