21 Aralık 1967 Sakarya doğumlu. Babası Manisa/ Akhisarlı. 9 yaşındayken ailesiyle birlikte İstanbul’a taşındı. Adapazarı’nda Donatım İlkokulunda başlayan eğitim macerası, İstanbul’da Münevver Şefik Fergar ve Faik Reşit Unat İlkokulu, İnönü Ortaokulu, Haydarpaşa E.M.Lisesinde devam etti. Önce İ.Ü. İktisat Fakültesi Ekonometri Bölümünün 2. sınıfından, sonra da A.Ö.F. İktisat Fakültesi’nin yine 2. sınıfından ayrıldı. Türkiye Gazetesi’nde başlayan meslek hayatı, muhabirlik, redaktörlük, kültür sanat yönetmenliği, köşe yazarlığı, haber müdürlüğü gör ...
Her baktığımda, ilk defa görüyormuşum gibi...
Ama; kendimden bile önce tanıdığım...
Her saniye yeniden doğmak gibi...
Ama, asırlardır süren...
Kışa dönmeyen sonbahar; derin, duygulu...
Yaza dönmeyen ilkbahar; serin, coşkulu...
ancak o zaman anlayacaksın beklendiğini...
ve ancak o zaman anlayacaksın geciktiğini...
geldiğin gün...
gelmediği için yanlış yaşayan,
ve hergün ölüp hergün öldüren kaç kişi var servi ağaçlarının altında biliyor musun?
Çaresiz kalmıştı Leyla’da...
Kavuşmak imkansızdı...
İhtiyar, tatlı-sert yol gösterdi.
Kal diyen yanım; katilim olursun...
Şimdi gitmek zamanı buralardan,
Bir bardak serin sudan yarenlik dileyip,
Ve serinleyip..
Varsın açmasın bahçemde çiçek,
“Yüreğimde sakladığım, bir damla gözyaşısın!
Sana kıyamam... Ağlayamam...”
...
Bir hırka...
Ve bir lokma...
Yürüdüğüm, çözdüğüm, kördüğüm yollar!
Birlikte yürüdüğümüz yolun uzunluğunu değil, yaşadığımız yolu hesapla!
Ben sana yağmur yağarken, gökyüzüne bakıp sevinmeyi öğrettim!
Sevinmeyi hesapla!
///
Gün gelir; ölürüm...
Yokluğumu hesapla!
Bir yıl daha geride kalırken, geleceği düşündüm...
Ölümü... Yeni bir yıl... Yeni umutlar...
Palavra...
Yeni bir yıl, sona biraz daha yaklaşmak...
Nasıl bir son?
Bu sorudan korkmadan, hediyelik eşya satan dükkanlara saldırmak arsızca...
Şehir, başına yıkılmıştı...
İnadına hava soğuktu...
İnadına suratı asıktı bütün insanların...
Bu yağmuru tanımıyordu; hayret...
Bu rüzgar sanki alacaklıydı; döver gibi, sert...
Caddeler bile... Kaldırımlar bile kovuyordu sanki...
Bir ölümü düşündüm...
Ve sonra seni...
Yaşamayı istedim.
Korkularımla çıktın karşıma,
Bir avucunda alev, diğerinde su...
Her an “ölecekmişim” gibi içimde titreyip duran korkudan...
Ve her an yeni bir hayata “doğacakmışım” gibi içimde çarpıp duran heyecandan habersiz...
Ve sevdiğimi zannedip...
Sevgiyi bildiğimi zannedip...
Yaşayacaktım...
Yaşamak denirse...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!