(1)
Ey gönül sanma ki boşluk, ye’s ü tenhâ sendedir,
Kâinatın gözü sensin, nakş-ı Mevlâ sendedir.
Cümle mahlûkât içinde rütbe-i âlâ sendedir,
Ol hakîkat bahrının bir katresi hâlâ sendedir.
(2)
Cism-i fânin kara topraktan oluşmuş bî-gümân,
Lâkin ol Rûh’tan üfürdü, verdi Rabbim bir nişân.
Her damar “Hû” ile çarpar, eyler hücren bin figân,
Dinle kalbin ritmini, bir zikr-i A’lâ sendedir.
(3)
Bak şu âciz hâline; hem şâh olur hem de gedâ,
İstemezsen gelmesin dünyâdan aslâ bir sadâ,
Benliğinden geçmeyince, ermez ruhun maksûda,
Aradan çık, gör ki nûrun aks-i tecellâ sendedir.
(4)
Sûretin bir damla sudur; sîretin ummân-ı râz,
Bu ne san’attır ki eyler, aklı fikri sûz ü güdâz.
Kudret-i Hakk’ı görenler, eyler ancak arz-ı niyâz,
Bak bu “Ahsen-i Takvîm”dir; hüsn-ü mücellâ sendedir.
(5)
Ey Tabib, bu san’at aczini ikrâr eder,
Her şifâ Hak’tan gelir, kul sâdece tekrâr eder.
Cism-i insan bir kitaptır, sırrını izhâr eder,
Secde kıl ki, ten değil bu; Rûh-u Muallâ sendedir.
Kayıt Tarihi : 10.12.2025 19:07:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!