Çekersin altına son model bir araba,
Gayrimeşru yollardan kazandığın parayla,
Düşersin Bağdat'ın yollarına.
Sanırsın ki,dünyanın karısı,kızı,
Atılacaktır kollarına,
Unutma ki,yolda giden her hatun,
Gülenay,ninesinin bir tanesiydi, çünkü çok sevdiği kızı Gül ile damadı Sezer’in biricik emanetIeriydi. Gülenay henüz yedi yaşındayken anne ve babasını trafik kazasında kaybetmişti.Hayal meyal hatırlıyordu, Onun hayatta tek dayanağı, annesi, babası, herşeyi; anneannesi Belgüzar hanımdı. Torununu; varını, yoğunu harcayıp iyi okullarda okutmuştu ama üniversiteyi kazanamamıştı. Onunla birlikte kurstan arkadaşı Ali de kazanamamıştı. Ama Ali için dert değildi, zira babası Ağrı’da aşiret reisinin oğluydu.
Memlekette annesi Şekernaz Kadın,oğlunu; kız kardeşinin kızı Gülnaz’la başgöz etmeyi düşünüyordu.
Ali ise Gülenay’ı görmeden duramaz olmuştu. Galiba körkütük aşıktı ona, Gülenay da boş değildi Ali’ye,ama karmaşık duygular içindeydi. Bir gün ninesi ile hasbihal ederken kapı çalındı. Bir de baktık ki Ali bir demet çiçekle çıkagelmişti, ninesini ziyaret bahanesiyle. Aslında Gülenay’a açılacaktı.Ninesi mutfakta yemek hazırlarken,başbaşa kaldılar.Ali,Gülenaysız bir hayat düşünemediğini onu çok sevdiğini ve sonunda da evlenmek istediğini söyleyivermişti, bir çırpıda. Gülenay da çok mutlu olmuştu.Zira zaman zaman ninesine Ali’den bahseder onu ne kadar sevdiğini söyler dururdu. Sanki nine torun değil de okul arkadaşı, dert ortağıydı, sırdaşıydı, Onun içindir ki yemek yapma bahanesiyle onları yalnız bırakmıştı.
Ali durumu ailesine açtıysa da pek olumlu cevap alamadı. Annesi Şekernaz Kadın bacısının gül gibi kızı dururken,İ stanbul kızının gelini olmasını hazmedemiyordu.
Ali’nin tüm ısrarlarına rağmen güzeller güzeli Gülenay’ı istemeye dahi gelmediler. Ali’yle Gülenay’ın sevgileri gururlarını yendi. Aldırış etmediler Ali’nin ailesinin baskısına. Varsın gelmesinlerdi, kendi imkânlarıyla ve çok sevdiği ninesinin yardımıyla evlenmeye karar verdiler. Sade bir törenle evlendiler. Ali de durumu telgrafla ailesine haber verdi.
Ali’nin annesi ayılıp bayılmıştı, babası Hıdır Efendi ne kadar teselli ettiyse de fayda etmedi.
Var git garip var git,
Gönül evine,
Güzel sevmek sevapsa da,
Güzel senin neyine,
Var git garip var git,
Gönül evine,
Coşkun akan ırmaklar gibi
Çağlıyorum bugün ben
Dolanmış boynuma yârin kolları
Uçsuz, bucaksız denizler gibi..
Gece denize düşen ay ışığı,
Kıyıları döven dalgalar,
Hatırlar mısınız; Bir zamanlar
Sevmiştim bir güzeli,
Ellerimizi kenetleyip,
Ne yeminler etmiştik.
Aboneyim, abone
Emineye abone
Yemek bedava
Hizmet şahane
Aboneyim abone
Emineye abone
Analar, analar güzel analar
Nice şairler ne dizeler yazarlar
Analar, analar güzel analar
Namusu başörtüsünde arayanlar
Saygıyı kravatta görenler
Vatandaşı hiç düşünmeyenler
Ağaçkakan kuşu musun sevdiğim,
Kalbimi delik deşik ettin.
Bir zamanlar seni sevmiştim
Delicesine, ölürcesine.
Şimdi de temelli gidiyorum,
Kaçarcasına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!