Karanlık meçhul bir yoldayım
İçimi kaplayan aydınlık bir durak
Her yan yakıcı sıcak
Sana uğramaktayım.
Sanki asırlardır buradayım.
Benim bir ağacım var
Adı dünya.
Rüzgardan sesi
Kırmızıdan küpeleri var
Ateşten gülleri
Topraktan elleri
Mutluluk arama artık gözlerimde
Çünkü onlar seni çoktan terk ettiler.
Gerçeğin yeşerdiği
İki karanlık çukur şimdi yerleri.
Bir zamanlar, dillerde afilli nağmelerle
Bir küçük kız yaşarmış masmavi denizin köpüklerinde,
Denizse onun ışıl ışıl gözlerinde.
Martılar saçlarına konar,
Balıklar göğsünde oynaşır,
Bahar onu görmeye gelirmiş taaa uzaklardan,
Bulutlar sunarmış hüzün göklerine.
Gel oku şiirimi
Sen de bir mısra ekle gönlünce.
Beğensen de
Beğenmesen de,
Azıcık düşündürebilirsem seni
Yeter bana dostum.
Hayatı sorgulamak
günün ışığını görmene yardımcı olmaz
ya vardır ya da yoktur zaten
ve bilgi güvendir sadece
kuşandığımız dilimize
Ulu ağaçların yeşili
Çiğ tanelerinde yansırken
Yaylalarda girdin rüyalarıma,
Şehirlerde çıkmadın.
Bazen eskilerden bir bakış içime düşüverir
Belki yarın
Zaman daha da bir geçmiş olacak,
Belki de dün gelecek.
Hatalarımı hatırlayacağım
Eskiden gururum olan.
Kabul etmekte zorlanacağım,
Bedeninin ve kimliğinin dışında özgürce yaşayan bir ruh
İşte ben buyum
Bir ruh...
Hayal toprağı,
Düş gezgini,
Bedeni ve kimliği tarafından tutsak alınmış bir ruh
İşte ben buyum
Bir tutsak...
Hayallerim toprak,
Düşlerim uzaklara gezgin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!