Müjde Soytürk Şiirleri - Şair Müjde Soytürk

Müjde Soytürk

Yürüyorum,
Papatyalar sen kokuyor.
Bir düş,
Bir sen
Uzaksınız bana,
O kadar ki

Devamını Oku
Müjde Soytürk

Bir an
Sesin
Tının
Duygun
Sen...
Bakışların

Devamını Oku
Müjde Soytürk

Kuşlar
Katır katır hüzün
Yük yük hayat kanatları.
Güzlerimize gelir
Döker gider anlamları.
Kuşlar

Devamını Oku
Müjde Soytürk

Belki de bir başkasısın
Nereden bileyim?
Gördüğüme inanırım ancak
Gerçekçiyim.
Anlatmak istediğin bir hiç,
Yaptıklarını bilmeliyim.

Devamını Oku
Müjde Soytürk

Hayat dolu dizgin gidiyor
Durduğu yerde
Durduğum yerde
Durduğun yerde

Durduğun yer kayıyor mu ayaklarının altından

Devamını Oku
Müjde Soytürk

Sizi ararken buldum yönümü
Batıya gitmeliyim, çoook batıya
Güneşin yattığı yerde mola vermeliyim
Pusulam olmamalı yanımda
Soluklardan oluşmalı adımlarım.

Devamını Oku
Müjde Soytürk

Bir ışık gördüm
Uyanır uyanmaz
Uykudan.
Çocukluğumu sarıp sarmaladı
Oyuncağımı çaldı.
Göz kırptı o ilk tarlalarıma,

Devamını Oku
Müjde Soytürk

Beyaz köpükler üzerinde bir tekne yol alır
İnce bir çizgi bırakarak
Ufukta hep biraz kara görünürken
Geride sıcak kollar bekler önceleri

Rüzgar hızını artırır sonra

Devamını Oku
Müjde Soytürk

Karmakarışık renkler diyarında iki yaban çocuktuk
Ponpon plakalı arabayı arayıp durduk
Her ayak sesinde bir geliş
Her karanlıkta bir kibrit
Denizin dibinde yıldız olduk
Günlerce gecelerce böyle ışıyıp durduk

Devamını Oku
Müjde Soytürk

Bu hikaye, yaşamla ölüm arasında bir yerde, kAyıp üLkede geçen sürekli düşüşün anlatısıdır. Hikayenin tümü bir andır, an orada tek zamandır. Kahramanı merak ediyorsanız kahramanlar buraya yakışmaz, kAyıp üLkede kahramanlıktan söz olmaz. Kazandığını ya da kaybettiğini sananlar buraya uğramaz. kAyıp üLkede olan biteni kelime kelime anlatmak da hiç bir zaman işe yaramaz. O yüzden gönül gözünüzü açın, açın ki anlayabilesiniz, anlamasanız da bırakın rüzgarı içinizi ürpertsin. Çünkü bu aynı zamanda sizin de hikayenizdir.

Her şey normaldi, her zamanki gibi. Gidiş gelişler, soluklanmalar, sorumluluklar, mutluluklar, zayıflıklar, savunuşlar, buruk sevinçler, ler ler ler. Okyanusta küçük bir ceviz kabuğu... Arayış yerini kabullenişe bırakmıştı. Zaman zaman kulağına küçük bir serçenin özgürlük türküleri çalınırdı, zaman zaman.

Yalnızlık, ama saf ve gerçek yalnızlık katlanılır bir şey değildir insanoğlu için. Zaman uzadı mı da o bırakmaz bu defa insanı. O yalnız değildi, daha doğrusu yalnız olmadığını sanıyordu demek daha doğru olur, herkes gibi.

Devamını Oku