Girdiğin meclisi, oturup dinle.
Bakıpta yüzüne, toy demesinler.
Muhabbet ehlini, anlarsan inle.
Bakıpta yüzüne, toy demesinler.
Kapılma kibire, kendini övüp.
Gördüğün rüyayı gerçeğe yorma
Yüce dağ başının duldası olmaz
Bildiğin duayı edersin amma
Aldığın ahların ertesi olmaz
İlmin deryasına dalarsan eğer
Modası geçmiş umutlarla dolu
Fukara ömrün yaşanmışlıkları
Antik çağlardan kalma resim gibi
Yağlı boya tablosunda kaldı
El ayak çekilirken ömründen
Zirvesine ulaşır usanmışlıkların
Film şeridi gibi gözlerinin önünden
Kırıntıları geçer yaşanmışlıkların
Aldırmazsın gecenin sessizligine
Terk edilmek
Issız bir kıraçta
Tek bir ağaç gibi kalakalmakmış;
Belki bir kuş konar dalına,
Ama
O da uçup gider meçhule!
Uzun bir yolun arefesindeyim
Bayrama ermeden
Sabahı beklemeden
Böyle ansızın birdenbire
İşte elveda demeden gideceğim
Şımartılmış güller gibisin
Bahçemin ortasında
Tomurcukları yeni açılmış
Biraz sivri dilli hırçın
Biraz bebeksi sevimli
Çiğdem sarısı gündüzlerimde
Yıldızlar gibi kayan hayallerimi
Baharım da uçup giden zamanı
Kıskıvrak yakalamak isterdim
Oysa ben
Azad edip yolcu etmiştim
Hakim Bey
Dünyayı pespembe renge boyasam
Fırçamdan simsiyah çıkar hakim bey
Ne zaman gözümü ufka dayasam
Mevsimler dolanıp kışa döndüde
Dönüp gelemedin gittiğin yerden
Yokluğun başıma çorap ördüde
Gelip sökemedin tutup ipinden
Ortasında kaldım korkunç gıdabın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!