Gönlümü adadım senin yoluna,
Aşkın ile yanıp kor olsun diye.
Gözümü sunmadım yaban gülüne,
Senden gayrısına kör olsun diye.
Aşk yolu yürüdüm yıllar boyunca,
Sevdan ile mecnun eyledin beni,
Şu garip gönlümü köze çevirdin.
Nereden tanıdım ve sevdim seni,
Bütün baharımı güze çevirdin.
Bir bakışla yaktın sinemi benim,
Sazıma dargınım çalmam gayrı hiç,
Sazım bana küstü, söz bana küstü.
Her sözü üstüme almam gayrı hiç,
Sözüm bana küstü, öz bana küstü.
Mızrabı vurdukça sazım teline,
Dün akşam ağırladım hüzün dolu hüzünü,
Görmek nasip olur mu ey sevdiğim yüzünü.
Dün akşam efkar dolu hüzünlü, kederliydim,
Senden uzakta yârim, daima çileliydim.
İşimi zora çeken ey makam beyi,
Unuttun mu? Yukarıda Allah var.
Ebrehem yıkmak istedi Kabeyi,
Unutmuştu yukarıda Allah var.
Tabi benim makamım yok, mevkim yok,
Masum güzel,
Ne de tatlı, ne de özel.
Halbuki saçları siyah,
Gözler kara, gönlü güzel.
Gitti, gider bırak gitsin,
Hiç tanımadım mesela.
Bu fasıl son bulsun, bitsin,
Başlamadı say mesela.
Ateş yansın su ıslansın,
Bir muhabbet çayı demle,
Hem içip, hem dertleşelim.
Derdini paylaş yar benle,
Sıkıntını bölüşelim.
Birbirimizi avutup,
Her şeyi kenara atıp,
Buyur dostum dergaha!
Ne olduğun ne vahim?
Ne olduğun değil de,
Ne olacağın mühim.
Mekanın cennet olsun, Mert adam Muhsin Başkan,
Rabbim yardımcın olsun, Mert adam, Muhsin Başkan.
Böyle bir yiğit gelmez, bir daha bu dünyaya,
Bil ki Şehitler ölmez, Mert adam, Muhsin Başkan.
Hakkını helal eyle, Yüce Hak huzurunda,
Sensiz yüzümüz gülmez, Mert adam, Muhsin Başkan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!