Kara kaplı bir defterim vardı
Yaprakları çok çabuk dolardı
Öfkemi sindirmeye yarardı
Elim yazacak isim arardı
Sanırdım ki rahatlatır beni
Kimsin sen, neler gizli o beyninde
Neler vermezdim seni çözmek için
Fırtınalar mı kopar o yüreğinde
Yoksa bir deniz misin, sakin dingin
Bir sokaktan ibaretsin karanlık
Adalet, onur ve cesaret
Ruhta yücelsin ilelebet
Sakın sıkma canını sabret
Devam yola kaldığın yerden
Kafaları yerden kaldırıp
Her defada yanıldığını anlarsın
Alamadığın bir tad eksiktir
Her defada yarım sevmekten korkarsın
Yine yüreğin delik deşiktir
Her defada kaçarcasına gidersin
Yakın tarihler vardır
Bir de uzak tarihler
Peşin sıra uzanır
Unutulur giderler
O anlar vardır birde
Canım sıkıldı oturdum dükkanın önüne
Resmini çizmek istedim canlı sokağın
Bakmadı kimse bana ki bakayım gözüne
Göremedim içini en derin odağın
Oturmuşken dedim kaldırımları çizeyim
Pişmanlığın göbek ismidir gurur
Poyraz gibi savurur delicesine
Ne özrü ne de hatrı olur
Yalnızdır okyanusta gemicesine
Yalnızlığın gizli resmidir gurur
Canımdan ötede, yüreğimden bir parçasın
Sen olmadan atar mı bu nabız bu yürek
Geriye bir fiske parçam kalmasın
Nefes değil bana senin kokun gerek
Tenin güneş kokun zambaklar gibidir
Gölgesi yakar kavurur kül eder
Ateşinden yok kaçacak tek bir yer
İster ihya eder isterse heder
Çektim aşktan, hiçbir şeyden çekmediğim kadar
Sevdim aşkı, hiçbir şeyi sevmediğim kadar
Kanun ve nizamımı altüst eden
İyi huylu yarim gel bana
Ansızın çıkıp alan beni benden
Servi boylu yarim gel bana
Aşk suyuyla sırılsıklam olmuşum
col motil yaş 13