Muhtarın kızı dağa çıkmış,
Karşısına bir ayı çıkmış,
Nasıl etmiş de sıyrılmış,
Bilemezim bilemezim..
Dağa çıkmış, almamış teyip,
El Feneri'ni çalmış Tayyip,
Kızcağız dağda olmuş seyip,
Bilemezim bilemezim..
Koşarak, yanıma geldi muhtar,
Kıza bir şey olmasından korkar,
Rica etti: “Lütfen! kızımı kurtar..”,
Bilemezim bilemezim..
Kurtaracaktım, yalnız bir şartla;
Tarlada iki tur, koşacaktı şortla,
Dedi: “Merak etme sen maraba,
Kızımı kurtar, sana alacam araba..”
Çıktım dağa, çama bir -anka kuşu- kondu,
Bana yarenlik etti, bir nevi -kanka kuşu- oldu,
Karşıma çıktı, dağ evi görünümlü bir gecekondu,
Konuşmalarını dinledim, konu; Ergenekon’du,
Meğer kız kendi rızasıyla gitmiş,
Ergenler onu bir güzel eğitmiş,
Eğitime ara vermelerini sağladım,
Kızın durumuna kahrolup ağladım..
Mekandaki tüm ergenlere kondum,
Kızla birlikte köye geri döndüm,
Bir baktım; kül olmuş gecekondum..
Bilemezim bilemezim
Kız kurtuldu, üstüm oldu haraba,
Muhtar, söz eri değilmiş, almadı araba,
Vallahi en sonunda başlayacağım şaraba,
Bilemezim bilemezim..
Yazım Tarihi: 22.04.2009
Ozan RudolfoKayıt Tarihi : 15.2.2010 02:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevgilerimle..........
TANRI TÜRKÜ AYILARDAN TAYYİPTEN, SEYİTTEN, BİRDE ... GİBİLERDEN KORUSUN..
TÜM YORUMLAR (2)