Muhsin ve Gülefer Yazıcıoğlu’na İthaf en

Halise Ekinci
37

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Muhsin ve Gülefer Yazıcıoğlu’na İthaf en

Bir aşkın başlangıç hikayesi bu:
Adım Gülefer ondört yaşındaydım oniki eylül beklide hiç bir şeyi ifade etmiyordu. Gün gelecek, oniki eylül hayatımda önemli bir yer tutacaktı. Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde,ortaokulda okurken cezaevinde yazılan bir not, belki de bana hayatımın en zor günlerini yaşatacaktı.
Dokuz çocuklu bir ailenin çocuğu olarak 1968'de dünyaya geldim. Annem ev hanımı, babam ise memurdu. Maraş'ın Göksun ilçesinde yaşıyorduk. Babam bizleri büyük şehirde okutmak istiyordu ''Ankara'ya yerleşeceğiz'' dediğinde hiç unutmuyorum hepimizin gözleri parlamıştı. Yirmi yaşına geldiğimde,abimin yakın bir arkadaşının vasıtasıyla tanıştığım bir gençle evlenmeye karar verdim. O kişi, cezaevinden yeni çıkan Muhsin Yazıcıoğlu yani eşimdi...
Babam cezaevinden çıkan birine kızını vermek istemiyordu haliyle. Kolay olmayacaktı hiçbir şey. Aslında bende cezaevinden yeni çıkan birisiyle evlenmekten ilk başta ürkmüştüm. Ailem Muhsin'in köyüne kadar gidip onu araştırdılar. Ağabeylerimde bu duruma olumlu bakınca ben artık Gülefer Yazıcıoğlu oldum...
Muhsin onsekiz yıllık hayat arkadaşımdı. 'Benim için kişinin neden cezaevine girdiği önemli Muhsin'in vatan mücadelesinden etkilenmiştim ben.Cezaevinde yaşadıklarını yazdığı günlüğü ve notlarını okuduğumda gözyaşları mı tutamamıştım.: 'Muhsin'i hapiste tuttuğu günlüklerinden tanıdım. Onun yaşadıklarını, günlükleri okudukça daha iyi anladım.' On günlük evliyken dosyalarını düzeltiyordum birden gözüme saman kâğıdına yazılmış notlar ilişti. İşte o an oniki eylül'de Muhsin'in yaşadığı bütün sıkıntıları yaşamaya başladım. O ana kadar cezaevinde yaşadıkları hakkında pek bir şey bilmiyordum. Kâğıdı ancak yarıya kadar okuyabilmiştim. 'Çarmıha gerildiği, vücudunun her yerinden elektrik verildiği, tırnaklarının söküldüğü yazıyordu. Kâğıdı daha fazla okuyamadım...'

Ve o günden sonra asla eşime cezaeviyle ilgili soru sorma cesaretini de bulamadım kendimde. Belki de daha fazla acı duymaktan, ona acılarını hatırlatmaktan korktum. Hatta yaşadığı işkenceler sonrasında ayak tırnaklarından bazılarının olmadığını o zaman fark ettim. ilk çocuğumuz Firuze dünyaya geldiğinde Muhsin in annesi babası düğün bayram etmişlerdi. Çünkü vücuduna verilen elektrik neticesinde çocuk sahibi olamayacağını bile düşünmüşlerdi.

Saat kaçta gelirse gelsin, çocuklar uyumuş dahi olsa onları kaldırıp ballı sütlerini muhakkak o içirirdi. İlkokul çağlarına geldiğinde Firuze babasıyla vakit geçirememekten yakınırdı hep.-
- 'Babam ne olur mebus olmasın! '
diye dua ettiğini anımsıyorum.Keşke keşke şu anda hayatta olsaydı ve bize hiç vakit ayıramasaydı...

Muhsin'im tüm söylediklerinin arkasındayım. Senin davana inanıyorum. Onsekiz yıllık hayat arkadaşımdı o bir derya gibiydi merhametliydi, dürüsttü. Vatanı ve milleti için mücadelesine hayrandım...
Muhsin sert görünümüne rağmen oldukça duygusaldı bana sık sık şiir yazardı. Sürekli cep telefonuma şiir mesajları atardı.Benim böyle bir yeteneğim olmadığı için sadece teşekkür ederdim ve onu arayıp ne kadar çok sevdiğimi söylerdim...
Ne kaldı geriye hatıralardan başka sisne dağı,kanlı çukur benden diğer yarımı aldınız.Ülkesini seven bir vatanseverin yıldızı kaydı. Rahat uyu Muhsin'im davana ve sana inanlar var.Kara haber tez duyulur derler.Haberin tez duyuldu gülüm.Ardından ağlamayan kalmadı.Dik dur derdin ya hep bana dimdik duruyorum.Dimdik bekledim seni.Ama nerden bilebilirdim ki ölümünün ardındaki sis perdesini...
Üşüyor musun gülüm şiirindeki gibi üşüyor musun. Kar çok soğuk ve ben biliyorum sen üşüyorsun.Ve ben şiirlerinde ve kalbimde çocuklarımızda yaşatıyorum seni.Ve kalbimde aynen senin söylediğin gibi.
''Ben sevda yolunda, aşkı ararken
Karanlık dünyama, bir ışık yaktın
Su damlası gibi gönlüme aktın
Bir anlık bakışınla kalbimi yaktın
Kırağı vurmuştu hüzün bahçelerime
Solan sevgilerime bin sevda kattın
Kara saçlarına kaderimi bağladım
Buğulu gözlerinde ben, mutluluktan ağladım.''
Artık ağlama Muhsin artık ağlama...

Hiçbir politik amaç için yazılmamıştır.

Yazan ve seslendiren
Canan Ekinci
Sesli şiirlerimden dinleyebilirsiniz...

Halise Ekinci
Kayıt Tarihi : 3.7.2010 14:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yazan..Kurgulayan..Seslendiren...Montajlayan...Canan Ekinci...Sevilen bir politikaci olan Muhsin Yazicioglu'nu bir baska açidan anlatmak istedim.O sebeple esi Gülefer hanimin agzindan iç sesi olarak gerçek hayat hikayelerine sagdik kalarak kurguladim.Bu çalismayi yapmamin hiç bir politik sebebi yoktur.Kendisi sevdigim bir politikacidir.Ne sagci ne solcu radyocu Canan Ekinci

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Metin Hanlıoglu
    Metin Hanlıoglu

    TEBRİK ALPEREN MAKAMI
    Tâcettin Dergâhında bir yiğit yatıyor
    Kucaklamış bayrağını gururluca
    Yüreği alperenlerle atıyor
    Dalgalanıyor dâvâsı burçtan burca
    Sonsuza kadar…

    İstiklâl Marşı’nın yazıldığı duvarlar karşısında
    Çiçeklerle karşılıyor her hecesini
    Şehitlerin mekanı peygamberin ağuşunda
    Pîri Hamza selamlıyor cümlesini
    Mahşere kadar….

    Kış, boran sînesinde ısınmış
    Baharı yudumluyor sanki mis kokulu koyaklarda
    Alperen duruşlum makamına yakışmış
    Ben müslümanım, ben Türk’üm haykırışı hâlâ kulaklarımda
    Kıyâmete kadar…..
    Metin HANLIOGLU (Meçhuli)EDERİM
    MEKANI CENNET OLSUN BÜYÜK ADAMIN


    Cevap Yaz
  • Nehir Özen
    Nehir Özen

    bu küçük yazı ile rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nu bir kez daha yad etmenin mutluluğundayım..Malesef kendisini ölümünden sonra keşfettim.. Mekanın cennet olsun..

    Cevap Yaz
  • Haluk Serdar Gül
    Haluk Serdar Gül

    1992 yılının bahar aylarında Tanıdım ben Rahmetli başkanı
    İstanbul orman köyde pilav günü düzenlemişti Ülkü ocakları.Duruşu el sıkışı her şeyiyle farklı bir liderdi.ancak onu hafızama kazıyan şey eğilmeden bükülmeden bir çelik gibi dümdüz duruşuydu.adam gibi adamdı yani.Geçmişini yatgılayabilen öz eleştirisini yapabilen hayatı ve insanı anlamaya çalışan bir insandı.
    yazınız güzeldi şaire tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Hasan Hüseyin Gömleksiz
    Hasan Hüseyin Gömleksiz

    BAŞKAN OLMAK ÖNEMLİ DEĞİLDİR .ÖNEMLİ OLAN GÖNÜLLERDE BAŞKAN OLARAK KALABİLMEKTİR.O BÜYÜK BİR DAVA ADAMIYDI.BİR ÜLKÜCÜ OLARAK ASLINDA DİYEBİLİRİMKİ ONU EN İYİ ANLATAN ''SÖZÜLERİNDEN BİRİ.ÜÇ GÜNLÜK DÜNYA İÇİN FIRILDAK OLMAYA GEREK YOKTUR ''SÖZÜ DÜR..ÜLKÜCÜ OLMAK KADAR ÜLKÜCÜ KALMANINDA ÇOK ZOR OLDUĞU GÜNÜMÜZDE ONU RAHMETLE ANIYORUM.RUHU ŞAD MEKANI CENNET OLSUN

    Cevap Yaz
  • Yaşar Yaramış
    Yaşar Yaramış

    Muhsin Yazıcıoğlu gerçekten çok değerli bir vatan severdi.O bu uğurda ömrünü verdi.Onu çok çok seviyoruz.Allahtan rahmet diliyoruz.Ailesine ,onu sevenlere tekrar tekrar baş sağlığı diliyoruz.Onun yolu ,aynen bizim yolumuz diyoruz.Bu yolda hiç bıkıp usanmadan geleceğe doğru emin adımlarla yürüyoruz.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (8)

Halise Ekinci