Muhsin Koçak Şiirleri - Şair Muhsin Koçak

Zehmeri gözlerde çorak özlemler,
Zembereği boşalmış düş zamanı,
Terk-i diyar muhacir hasretler,
Raydan çıkmış,satılık hayatlar...

öz’ün sorgusu,

Öz’ünde, sevmek,
Sancıları prangada doğmamış bebek..
geleceği karanlık, sevdası,haraç-mezat
tellal dilinde can pazarında...

______gün ışıklarına esir acıları,
_________Gecenin karanlığı sarmalar
___________Özlem yüklü dizeleri yitik
____Dil Peltek
_Boğazına düğümlenmiş mısralara,
Yüreğinde saklı kalmış sevdalar...

Çorak bozkır toprağı, nisan yağmurunda ıslanamaz feryad-ı ah, Zemheri sevda belenmez donuk bakışında, dört mevsim boran, alına kazınan bir yazgıdır yaban. donar volkanlarda, avunmaz serseri düş, Işıksız, kördür pencere. Fakir mahallenin Yoksul çocuğudur devrimler, sırtından vurulan. buz kesen yaraya merhem çalanı olmaz,katledilir seherde, yamalı gömlektir bedeninde saklı umut, çeksen ipini her biri bir diyara savrulur,yarınlar gibi, belirsiz... Mülteci özentiler doğurur yalnızlık, ağlamaklı... çığlığa çeyrek çalan ürpertiler sarar geceyi, soytarı naralar yankılanır dipsiz kuytudan, sabahın da bir katili var gecenin de, öğrendim. Şiirin tükenişinde vurlan şairim her gün batımı, dayarım yüreğimi, kana kana içerim tükenişleri dilimden, yedi renginde bulunmaz benzim, kimliksiz mülteciyim. kimine kara, kimine kodlanmamış militandır düşlerim. ırmakların sürüklediği kurumuş dal, yaprağı olmayan. taştan taşa, diyardan diyara, volkanlarda kavruldu hasretlerim, TÜM ZAMANADIR ŞİMDİ İSYANIM. KOÇAK 16.09.2011

Bir umut deryasına dalmıştı küçücük bedeni,
kocamandı yüreği,

Özlem yüklemişti gözlerine,
bir elinde yarınları, diğerinde hayalleri,

EVLAT.....!

Çaresizlik,
Kimsesizlik ve bir de yoksulluk,
aslanı kediye boğdurur EVLAT.
Küsmeyen kalmaz, sırtını dönmeyen olmaz hüzne,

Gün -kahır güneşi,
yakar öz-den düşlerimi,
serseri sevdalar, alır yüreğimden
en kuytusunda saklı göçebe gülüşüm

Sevda, inci karası, dizilir- bir - bir tenime,

Sevdadır Sarmalayan bedenimi,
Kardelen cesaretinde tutkum,
Güneş özleminde vurgun,
Canımdan feragat aşka...

Tutuludur yüreğim teninde,

Alınlara kazınmış beter, sürgün...
Çorak bozkır sevdası, alıç ağacı.
kırağı düşer yaprağına,
Baharı yaşarken tomurcuk.
Zemheri düşlerine fırtınalar,
dört mevsim, hüznünde tutsak...

Yokluğunda sarsılır zaman,
Geçmiş dilimlerindeyim,
bedenden kopar ilmik ilmik,
pul pul dökülür acılar...

Tüm acımasızlığında zaman,