Büyük balık küçük balığı yutanların
dünyasındayız.
Büyük sevginin,büyük emeğin değeri pul.
Serseri mayın gibi savrulan duygulardayız,
Gücü yetmeyen,yetene kul.
Sessiziz,hayatın gurup vaktindeyiz.
Güneş bazen
yüreğinde batar insanın.
Birde efkar rüzgarı,
efil efil okşayan yüzünü.
Masada kadehler,
yüreğinde ateş yanan
Bir akşam kuytusunda
Aşkın üzerinde geziniyor İstanbul.
Yanlız adımların önünde,
Sessiz ve kimsesiz zenciler.
Şefkatsiz çocuk bakışları,başka dilde.
Bu şehir benim değil,
Tezgahlarda mis kokulu çiçekler,
Baharın habercisi.
Evlerde yıllarca emek verdiğim sevgisizlik.
Yollarda şehrin duygusuz insan artıkları.
Bedenimde kimliği belirsiz bir sızı.
Endişesi sarar geceyi.
Ben içerim,
Issız mehtaplı gecelerde.
Dostum yüreğimdir.
Sesim ulaşmaz gecelere.
Birde olmayan düşlere.
Katışıksız,hesapsız sevgiye.
Derinden masaya akseden ney in sesi.
Uyandırdıkların bambaşka.
Kimi dalarak sesine,
Gidiyor geçmişteki aşka,
Kiminin aklında
Tayland akşamlarındaki dilber
Kaç şekle girdin yüreğim?
Sessizliğinde çağlarken
Umut yoksulluğu.
Etrafını sarmışken
Beden avcıları.
Kaç kişiye,
İçimde yorgun saçakların altında tünemiş,
bir serçe üşüyordu.
Gece sürüyordu.
Seslerin içindeki sessizlikte.
Selam veriyordu,
hislerin içindeki çaresizliklere.
Bu gün özlem vurdu dalga dalga kıyılara
Bugün kum motorları yanlız umut boşalttı rıhtıma
Ve rüzgar yalnız senin kokunu getirdi burnuma
Kıyıdaki bantlar bizi bekledi bütün gün
Gözlerin vardı batan güneşin ardında
Ve kayalıklarda martılar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!