Yağcıların ve de yalakacıların
Her gün biraz daha çoğaldığı
Saçına göre tarak vuranların
Elini kolunu sallayarak gezdiği
Güçlülerin güçsüzleri ezdiği
Yalan dünyada elif olmak
Birilerinin el etek öptüğü Yalakacıların
giderek çoğaldığı
Güçlünün garibanı ezdiği
Tarakçıların
Beşerim, şaşarım nihayetinde insanım
Farkına varamadım ufak bir hata yaptım
Pire için yorgan yakmaya ne gerek vardı
Kaç gündür buna üzülmekten içim karardı
Büyük bir hızla değişirken dünya
Yolda kalmak istemiyorsan yaya
Otur karşıma kulak ver babana
Atanın sözünü atma yabana
Kimler kara toprağa girmedi ki
Neyine güveniyorsun ey gönül
Kimler ölmem dedi de ölmedi ki
Beyhude konuşuyorsun ey gönül
Yaptığın mallar dünyada kalacak
Rüzgarı takmış peşine
Renkleri çevirmiş tersine
Almış başını /ardına bakmadan gidiyor...
Zorlamak olmaz kırılır kapısı
Çok narindir, et olsada yapısı
Küser bazen kötü söze darılır
Dünyayı içine koysan da alır
Kim bilir hangi dağda
Hangi ağacın süsü?
Hangi bahçede ?
Hangi bağın örtüsü idin?
Hangi fidanı besledin de büyüttün?
Muhtemelen dalında mutluyum diyor
Köyümüzde kızlar gider çeşmeye
Kovalarla sular eve çekilir
Güzel gören içim başlar taşmaya
Derdim hiçbir kaba sığmaz dökülür
Dereler misali suyun çekilmiş
Kurumuş dalın yaprağın dökülmüş
Beni dünyaya getirensin anam
Binbir zahmetle büyütensin anam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!