Bir orduki
Silahları elinden alınmış.
Bir orduki
Dagıtılmış...
Kırk asırlık Türk Yurdu perme perişan
Parsel parsel paylanmış
Fıkralarla
gülmeyi sevdim.
Birde Nasrettin Hoca' yı...
Fırsat buldukça gülüyorum.
Masallarda
hayvanları sevdim.
canım anneciğim
annelerin en güzeli
ne zaman nöbete gitsen
varlığın gider yokluğun kalır bana
canım acır bir şeyler kopar içimden
babam bilgisayarda
Bir kadın tanıdım uzun uzun saçları vardı
Vadide açan nadide bir zambaktı 'O' /eşine az rastlanan
Gözleri vardı çimen yeşili
Düşleri vardı deniz mavisi
Bir kadın tanıdım evcil bir hayvan gibi sadıktı erkeğine
Hemde süklüm püklüm...!
Yolda kalmıştım çok soğuktu hava
Ovasında yağmur dağlarında kar
Toroslarda konuk oldum bir eve
Ev sahibinin ayağında şalvar
Kerpiç dam, ahşap kapı, taş duvar
Ben desem elli yıllık sen de asır
Her yerde, her köşede ben varım
Her taşın altından ben çıkarım
Söyle bana çok mu çekilmezim
Sence güdülmez mi yoksa nazım
Ahvalimi sorma sakın
Ben ölüyom sonum yakın
Yâr beni bana bırakın
Yanam derdime derdime!
Başım alıp nere gidem
Bildiğin türden değildir bu kavga
Masalı gibidir, ''Tilki ile Karga''
Aç kalanların gözleri peynirde
Helal haram karışmış bu devirde
Nereye kadar ata parası
Atan mevta olunca, sonrası
Nâmerde muhtaç olma diye
Hiçbir zaman aç kalma diye
Yaprak değilim ama
Dalına takılıp kaldım
Rüzgâr estikçe
Sallanıp duruyorum
Bir ileri bir geri
Sallanmak güzel de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!