Kalbe dar gelir sokaklar, caddeler,
Koca dünyada boğulmuş gibidir!
Onu, yüzündeki her bir hat deler,
Ok yağmuruna tutulmuş gibidir!
Hayat akıp gider, sen hız alırsın,
Kardeşim, sen şimdi on yaşındasın,
On yıl sonra ben kadar olacaksın,
Şu kahpe dünyanın en başındasın,
Abin gibi sen de dik duracaksın!
Derdin olsa büyüdükçe boyunca,
Bir yağmur havası, bir kar tanesi,
Çayımda dem, penceremde buğusun,
Olur mu tutsaklığın bahanesi,
Zincirlere vurulmuş bir kuğusun!
Söndüremezler ben varken o nûru,
Empati kurmaktan kastın nedir ki?
İtin aklı ile bir mi benimki?
Akıllıyım deme, önce delir ki,
Sözün dönüp çakılmasın bağrına!
Elektrik kaçak da peşin mi bu?
Hayatımı yazsam olmaz ki roman,
Sana aşkımı yazsam destân olur!
Bir siyah perde, gözümde bir duman,
Kapımdan geçen anca mestân olur!
Yüzün sarhoşa ilham, şiir meydir,
Ben çok zannederdim lâkin yaram çoktan azdı,
Şimdi "çok" bile az gelir, yaram çoktan azdı!
Çok şiir okudum, çok dinledim, çokça yazdım,
Her cümleyle çıkılmaz bir kuyu daha kazdım!
Gözden uzaktım, kimse fark etmedi ölümü,
Servi boyun göklere bir yolaktır,
Acıtmaz en zirveden düşsem bile!
Kalbim kördür, hayallerim çolaktır,
Şifa bulmaz suyundan içsem bile!
Şu dünyada bil ki tektir gözlerin,
Bir ezgi tuttur yankısı dağları aşsın,
Mahşer gününde Tanrı'ya seslenir gibi,
Felekler yarılsın aksın, ırmaklar taşsın,
Rahmetinden kaçmam öyle ıslanır gibi!
Eminim sende gizli umduğum mutluluk,
Attık çelik kollarla hayat denen şu zarı,
Sizler Nâzım olurken, bizler de Atsız olduk!
Ne cenneti düşledik, ne görkemli mezarı,
Taht şerefsize kaldı, şerefle tahtsız olduk!
Yufkalıktan eser yok, tunca döndü yürekler,
Herkese alkış, bize "kış" dediniz,
Biz cevherdik, "Git önce piş" dediniz,
Armut gel piş, ağzıma düş dediniz,
Yediniz vatanı, doyan olmadı,
Tarikatta ismimiz mi var bizim?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!