Öyle zorduki sorduğunuz soru
Ne yaparız bundan sonra
Üç yaşındaki çocuk kadar saf ve temiz
Kaynağından çıkan ilk su gibi
Duru ve berrak
Bu yüzden sorarsın anacığım
Kurşunlar senin bedenine
Madencinin yüreğine ilmiş birde
Mücadele ettiğin dava uğruna
Haince bir pusu atılmış dün gece
Mahşeri yaşamamıştık biz
Düşlemek vardı bir güzel
Yalnız akşamlarda seni
Bir ağaca yaslanıp mesela
Paydos saatlerindeki gibi
Yüreğimin derdini söylemediydim
Bir bakışınla
Düşer duvardaki takvim yaprakları
Döner parmak hesabına
Kış ortası ya da mısır ekim zamanı
Yatma üzerine öyle albayraklı şehidin
Kollarında derman yokki tutamazki seni
Şimdi göklerde binlercesiyle birlikte
Ah edp karaları bağlama yavrum
Alırken beratını bu hüzünlü bayramda
Bir çizgi vardır aşılmak istenen
Ne tel örgüler vardır etrafında
Ne beton duvarlarla örülmüştür
Sınırsa öylece duruyordur.
Bir geçebilsen
Kucaklarım sanırsın dünyayı
17 ağustos 1999 zu gösteriyordu tarihler
Bir arpa boyu kalmıştı asrın bitmesine
Gün daha yeni başlamıştıki, bir rüya kestirimlik
Saatler 03.03 silkiniverdi can Marmara
Zifiri karanlıktı, öyle bir şafaksız zamanda
Yorgun uyanılan sabahlarda
kalpler bir onun için atardı,
Barajlarda kükreyen sular gibi
yürekler bir onda buluşuyordu.
Canlıydı, diriydi
Gelmediğin yerlerde senin
Bende olmayacağım
Bu yüzden yas tutmayacak
Duygularım hüzünden
Umursanmadığım bu günümde
Uzaklarda olacağım
Uyanır sabahlara yalnızlık
İner şehirlere dört koldan
Her biri ayrı ayrı
Doldurur kaldırımları
Farklı bedenlerde
Yan yana yürür oysa
Evet insana keşke seneler önceki durum hiç değişmeseydi olmasaydı şu teknoloji meknoloji dedirtecek dizeler tebrikler efendim
Allah böyle acılar göstermesin birdaha. Dmuyarlı yüreğinize sağlık