Muharrem Akman Şiirleri - Şair Muharrem ...

Oysa ben yüreğimi açmıştım
Tüm benliğimle sende kalmıştım.
Sebebliğinden beri bendeki yarana
Çare olursun diye boşa yanmışım.

Kelimeler bulamazken seni anlatmaya

Sen uzaksız yerlerde
Ukaşılmaz köşelerde
Öylecene durup
Kahrımı yenileme
Elimden tutup
Gülmesende yüzüme

Bu yamacın, şu incecik patikanın
Yazılmayan çizilmeyen
Filmlerde gözükmeyen
Mesala bir bedeni olmalı.
Yaşanmışları saklayan
Sevdalı kalpleri olmalı

Öyle uzak uzak bu yaşamın
Kenarından köşesinden
Bir oldu bitti doğmuşuzda
Oynuyoruz şöyle böyle hayatı
Oda hayatın doğasından
Dağların zirvelerini değilde

Uçan demirler niye geldiler bilirmisin?
O ulu sesleriyle kulakları vınlatan
Her kükreyişte canlar yakan
Usulca bitiveren yanıbaşınızda hani.

Koyunlarını salıvermeni istemediler çayırlara

Sevdan yüreğime indi nerdesin.
Bir selam bir merhaba edemezmisin,
Hasretini çekerken kendi kendime,
Bir kez olsun gelip göremezmisin.

Yolumuz ayrı, kalplerimiz ayrıysada,

Şimdi ben dara düşsem,
Hayata küsüp, boynumu büksem
Ve yaprakların ne de çimenlerin
Yeşil olduğuna aldırmasam.
Güneşin doğuşuna
Gecenin ay’sız olduğuna aldırmasam.

Saman alevi değildi bacalardan çıkan
Alev alev yürekler yanıyordu.
Yıllarca sürecek matem havasının
Başlangıç tarihi yazılıyordu.

Gün be gün indiği aş ocağına

Biz bize benzerdik, tasımızla tarağımızla
Harmanımızdaki düvenimiz yabamızla
Şükür eksik olmazdı dualarımızdan
Hoşgörü umut hep yanıbaşımızda

Tarlalarımız vardı bonkör, babacan

Buradaysa bıraktığın nefes buradaysa
Baktığın pencere, gördüğün tozlu manzara
Üst katlarını bilemediğin toplantı salonun
Pür dikkat kesildiğin tertip yerin doluysa.

İşçi taşıyan kafesindeki itişip kakışmalar