Bir labirent içine konmuşum
Anlamlı bir ağlatan başlangıç
Sınırlı zamanla yürüyorum
Tek silahım çatallı bir kılıç
İlerlerken karanlık içinde
Senden korkmayan kafir Allahım
Seni unutan günahkardır Allahım
Seni unuttum günahkarım Allahım
Gönül eğlendiren yalan dünyada
Kapılarak lezzetin serabına
Günaha giren aldanmış bir kulum
Sonu fani, süslü zevk sehpasında
İsyankar bir aklın düştüğü yeis
Yine boynum büküldü nedamet içinde
Halbuki çepecevre sarmıştı hakikat
Ateş beliriyor acı zevkin içinde
Yine manasını çözmek nafile heyhat
Allahın lütfuyla kalbi pişmanlık sızlatır
Gözyaşı ile eller açılır
Tövbe kapısı karanlık duvarları çatlatır
Bir ışık hüzmesi yüze yansır
İnan bu bir aşkın parıltısıdır
Tâ uzaklardan gelen bir haykırış duyduğunda
Kulaklarındaki sonsuz sükut nihayet bulur
Meçhul içindeki yalnızlığın artık semâda
Sancılı duygularının ardından mana olur.
M.N.
Bir noktanın içindeki zamanda alınan bir soluk gibi yaşamım
Karanlık meçhuliyet celladının ellerinde boğuluyor her anım
Bunca kafa yorulmalarının sonunda koskocaman aciz bir hiçlik
Girdabın tam ortasındaki kurumuş bir dal gibi içimdeki benlik
Mahzun gönül seni istiyor artık
İçimdeki yalnızlık teselli değil
Sensiz şaşkınım bitsin ayrılık
Hasretim sana yalan değil
Bir sen kaldın bir bende
Hiçbir hayalim gerçeğe dönüşmedi
Kaçtığım herşey yakamdan düşmedi
Kadersizlik diye adlandırdım çoğu zaman
İsyanım arşa ulaştı bazı an
Anlayamadığım bir karanlıktı zaman
Ne kadar çaba göstersen de fuzuli
İçimdeki azme darbe vuruyor riya maskesi
Beni yaralayan bu dalevereden sorumlu
Her mutlu yüze kanan yüreğimin saf hevesi
Kimse kimseye benzemiyor
Aşkı Leylada Tanıdım
Mevlada Yaşadım