Anladım bir gül nasıl yaralar insanı
Atılan bir gül nasıl vurur can evinden..
Sözlerin en acısı nerden gelir bildim
Dayanılmaz
Yakıcı
Nasıl döner bir gül kurşun rengine
Bu seni ilk terk edişim değil..
Acılarınla baş başa bırakıp
Ardımda ne kaldığını görmeden
Her mahşerin ardından
Böyle kızıl sabahlarda;
Pütürlü, mavi şiirler biriktirdim sana..
Bileklerimi parçaladı yazdıklarım,
kanadım
ağladım yalvardım...
Kentin lacivert gecelerinde;
İç buran yitişlere
Ve kalpazan mevsimlere kanıp gittin..
Bakakaldım beyaz saçlarını çizdiğin aynalara...
Kestim bileklerini zamanın.
Hükümsüz vuslatlara yandım.
bir...
Kimseler çalmasın kapım...!
Yer yarılmadan,
Gök devrilmeden,
Üfrülmeden sur...
üç...
Öylece bekliyor, sürgünün koynunda..
Ne denli sağır, ne denli körmüş, ademoğlu..
Yılların birikmiş kiri kulaklarında,
Meğer duymamış cennetten kovulduğumu..
bir.....
Sen çaldın kalbimi...
Ve gittin
Umarsız mevsimler gibi sonra.
Bir……
Sesler ve ötesi..
Sesler.. bir şarkıdan fazlası..
Senin sesin bu, böyle çarpar kalbimde..
Sevda ve ötesi
Seni çok özledim Ofelya
Seni ve getirdiklerini..
Bir muhabbet kuşu gibi durup gönül kafesimde
Bıkmadan usanmadan beni sevdiğini,
Beyaz ellerini,
Ellerinde bulduğum gizemi,
Seni kaç kez gördüm uyurken..
Saçlarında gezindim, gözlerinde, teninde..
Ya sen,
Hiç gördün mü beni..
Sana adanan düşlerimi gördün mü..
Gördün mü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!