Bir sevda başladı ofelya isminin dillendiği gün
Vakit, gül vaktine inat kan rengi bir ramazan
Rüyalar karıştı bilirim çocukken gördüğün
Eski aşklar gibi galip çıktı savaştan
Bir sevda başladı ofelya, isminin dillendiği gün
Bu gün kutlanacak ne varsa
Ne kadar güzellik varsa hayatımda
Hepsi için gözyaşı döküyorum
Mutluluktan bu yaşlar
Yanlış anlama
Seni affettiğim gün için bu ilk damla
Aşk kalbinden gidince;
Yağmur yağar ilkin..
Gri bir ikindi vakti
Aşk, yağmur gibi çekilir gökyüzüne..
Toprağın kokusu değildir burunları vuran
Nemli kibrit kokusudur o an duyduğun..
Kar yağınca şehre
Aşka bulanır gece
Küçük beyaz ellerin
Gelir durur göğsümde
Gözlerimde gözlerin
Bir telaş bitli evde
Ben, hep bu uslanmaz ben...
Bir gün hepinize veda ederken..
Sadece bende kalacak biriktirdiğim acılar..
İçinizden bin bir parça koparken
Hepsini alıp gideceğim yüreğinizden..
Sen bu gün doğdun kızım
Bu gün dillendi ismin yüreğimde
Beyaz ellerin ne de minik
Beyaz ellerin kalbimde / dinmeyen sızım
Sen bu gün doğdun kızım
En sonuncuydum ben
Son beşik
Altıncı…
Tekne kazıntısı derdi büyüklerim
Babam torunu gibi severdi saçlarımı okşarken
Annem bilemezdi beni
Nereye koyacağını bilemedi hiç
Hep hastalandı ben küçükken
Hep hastaydı
Ve ben
Bir hasta evinde büyüttüm küçük yüreğimi..
İçimdeki çocuğu susturdum hep
Gürültü olmasın diye biber sürdüm diline
Çok istedim ama yapamadım haylazlık
Babam kızardı sonra
Annem ağlardı
Çok istedim ödevlerimi aksatmak
Sabah erken kalkmamak
Okula gitmemek bazen
Bazen çamura bulamak giysilerimi
Bazen sebepsiz bağırmak
Ama kızardı sonra babam
Annem ağlardı
O üzülmesin diye kaç kez
Çocuk resmimi tarifsiz hüzünler sardı
Annem bilemezdi beni
Nereye koyacağını bilemedi hiç
Hep korktu
Erkenden öleceğini bildiğindendi
Beni koruyup kollayamayacaktı
Ne olacaktı sonum
Benim de bir yuvam olacak mıydı
Bir kızım bir oğlum..
Görebilecek miydi olacaksa da
Neden öyle çok ağladı
tıbbiyeli olduğum gün..
Neden sevinçten değil de kahrından ağladı…
Hep erken öleceğini bildiğindendi..
Doktoru olamayacağımı bildiğinden..
Susturamamıştık ne yapsak
Ablam ve ben ne yapsak onaramamıştık..
Ve o zaman kızmıştım
Nedendi bu gözyaşları
Neden !
Neden erkenden ölmesi gerekti..
En sonuncuydum ben
Son beşik..
Tekne kazıntısı…
O böyle zamansız çekip gidince
En çok bendim ağlayan
Şimdi hala kanayan
Taze taze kanayan
En son kanayan da benim yüreğimdi..
Ve kanıyor hala
gördüğüm bütün rüyaları kızıla bulayarak..
Soluğunu tutmuş bekliyor bir sürgünün koynunda…
Artık hükmü kalmamış bir dünyada
Yalanlığı ve yalancılığı tescillenmiş
Tepeden tırnağa kirlenmiş bir dünyada
Tertemiz bir çocuk kalbi gibi
değdi yüreğine yüreğim
Seni buldum sonunda Ofelya
Senin oldum..
Ve o kadar belli ki seni sevdiğim..
Anlamı kalmadı artık ayrı geçen günllerin..
Anlamı kalmadı biriken hüzünlerin..
Damarlarımda senin kanın var artık
Aldığım her nefes senin nefesin
Kış şehrinin sert rüzgârlarına inat
Kulaklarımda her an büyülü sesin..
Çölleşen yüreklere inat
Gözlerimden akan senin nemli gözlerin
Geçti yıllarca kapanmayan yaralar
Dindi sızısı kalbimin
Bir değmenle
Bir gelmenle
Bir gülmenle hepsini iyileştirdin
Ah Ofelya yine de sorular..sorular..sorular…
Daha önce nerelerdeydin..
Sana böyle bakınca
Zamanın bize gönderdiği
Efsunlu bir aralıktan..
Kışın gidişini kutlar gözleri iri uğur böcekleri..
İlk yağmur toprağa değdiği zaman
Kokusu yayılır Ofelyanın
Sana bir isim buldum önce
Sonraydı seni bulduğum
Bir rüyada solduğunu görünce
Ansızın can evimden vuruldum
Bir rüyada solduğunu görünce
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!