Kapat gözlerini, derin bir mehtaya.
Beyaz ya da yeşil sular içine dal.
Dinle fısıltılı olan şarkıların sesini.
Açma gözlerini, uykuda kal.
Ruhum, girmiş ruhuna, uyandırma,
Sen uyurken, gece Ay ışığının altında.
Gücü yeten yoktur bizi ayırmaya
Üzerimize yürüse bile dünya,
Belki de sağlam değildir temelimiz
Güven olmaz, bu devrin insanına.
Neden diye sorma, sakın bana
Mutluluk yaşta değil, başta değil, kalptedir. Kalp ise uzak olanlarda değil, en yakınınızda olanlardadır. Çünkü kalbin sesi uzaktan değil, yakından duyulur. Belki arkadaşınızda, belkide yakınınızda olup arkadaşınız olmayanda. Belkide o kendini göstermek için çabalayandır ya da çabalamıştır. Dönüp bakın o kişiye aşk ve gerçek mutluluk belkide ondandır, onda.
Sevmek:
Her gece ağlamak mı?
Resimli anılara bakmak mı?
Sahillerde yalnız kalmak mı?
Söyleyin, sevmek nedir?
Derdim var, derten büyük
Gönlümdeki sevda oldu yük,
Dokunsalar, akar gözümden yaş
Sevmek suç oldu, onun kalbi taş.
Efkarlıyım, çalsın dertli bir plak
Bilmiyorum nasıl bir haldeyim,
Boğuluyorum duman içinde.
İlk defa bakıyor gibiyim sana.
İyi hissetmiyorum kendimi.
Kan renginde bir yıldız parlıyor,
Deniz üzerinde, bu son gece.
Trabzon'um,
Anlatamıyorum seni
Boynunda bir gerdanlık
Sahilinde bir gülüş
Doyulmuyor mis kokuna,
Yürüyor insanlar
Ah sevdiğim Ah
Yine sana yazıyorum,
Yine sana döküyorum içimi.
Soğuk bir gece yarısı,
Ben ise paltoma sarılmış,
Yürüyordum sahil yolunda.
Sen gönülde sultansın
Kalbe sığmayan kalabalıksın
Dalgası kızgın olan denizsin
Yüreği bir ısıtan bir soğutansın
Tedavisi olmayan hastalık gibisin
Bir kapıdan girip bir kapıdan çıkansın
Elbet bir gün çatlayacak taşlar,
Yükselişin aşacak nice vadi nice dağlar,
Çalış yiğidim, sen çok yol yürüyeceksin,
Zamanı geldiğinde kin tutacak kızanlar.
Sabır bekleyecek, senin bir vazifendir,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!