Orada bir gül yetişmiş,
Yaprağı var gülümsemiş,
Sana diyorum ey sevgili!
Suyu yok, su istemiş,
Yalnızlık onu viran eylemiş,
Bir toprak parçası, ilk insan
Hz.Adem’in yolundan,
Bakın gelenlerim var!
Zevk alınmamış bu dünyadan
Çok olmuş şikâyeti olan,
Şimdi ise gidenlerim var!
Öyle bir düştüm ki dara
Gönlümdedir açılan yara
Terlemiş su içindeyim
Senin gelmeni istedim
Bunu çok gördün bana
Kapat gözlerini, derin bir mehtaya.
Beyaz ya da yeşil sular içine dal.
Dinle fısıltılı olan şarkıların sesini.
Açma gözlerini, uykuda kal.
Ruhum, girmiş ruhuna, uyandırma,
Sen uyurken, gece Ay ışığının altında.
Gücü yeten yoktur bizi ayırmaya
Üzerimize yürüse bile dünya,
Belki de sağlam değildir temelimiz
Güven olmaz, bu devrin insanına.
Neden diye sorma, sakın bana
Mutluluk yaşta değil, başta değil, kalptedir. Kalp ise uzak olanlarda değil, en yakınınızda olanlardadır. Çünkü kalbin sesi uzaktan değil, yakından duyulur. Belki arkadaşınızda, belkide yakınınızda olup arkadaşınız olmayanda. Belkide o kendini göstermek için çabalayandır ya da çabalamıştır. Dönüp bakın o kişiye aşk ve gerçek mutluluk belkide ondandır, onda.
Sevmek:
Her gece ağlamak mı?
Resimli anılara bakmak mı?
Sahillerde yalnız kalmak mı?
Söyleyin, sevmek nedir?
Derdim var, derten büyük
Gönlümdeki sevda oldu yük,
Dokunsalar, akar gözümden yaş
Sevmek suç oldu, onun kalbi taş.
Efkarlıyım, çalsın dertli bir plak
Bilmiyorum nasıl bir haldeyim,
Boğuluyorum duman içinde.
İlk defa bakıyor gibiyim sana.
İyi hissetmiyorum kendimi.
Kan renginde bir yıldız parlıyor,
Deniz üzerinde, bu son gece.
Trabzon'um,
Anlatamıyorum seni
Boynunda bir gerdanlık
Sahilinde bir gülüş
Doyulmuyor mis kokuna,
Yürüyor insanlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!