Geceler içinde seçkinler vardı
Ben her geceyi aynı sanıp kanardım
Düşlerimin tükendiği bir gece devresinde
Işık bekletecek ümidi arardım.
Geceler içinde seçkinler vardı
Gidenler beni giderken götürür
Düş gücümle eşlik ederim kervanlarına
Gidenlerin kervanı yolda düzülür
Aşk gücümle koyulurum seyranlarına.
Gidenler yaban bir uğultuyu duyarlar
Kınalı ağıtlar türedi dilimden
Gözümü göğe diktim
Dilime ket vuramadım.
Yaşamın her pıhtısına şükran düştü dilimden
Kalbime güller ektim
Hazirana çizik atan taklacı güvercin
Kerrat cetvelinden birkaç işlem siliyor.
Hazirana çizik atan taklacı güvercin
Sayıları ve çarpıları takvime ekliyor.
Güvercin taklacıdır hüneri büyüktür
Bir Cumartesinin ezgilerle bezenmiş
Muhakeme günündeyim üç mevsimdir.
Üç mevsim dolusu trenler geçti peş peşe
Vagonların iniltisinde yansıyan benim sesimdir.
Avuçlarım sonuçsuzlukla yıprandı yıpranalı
Haydi gidelim
Bir ağaç kaçan gövdemizi görüp tutulsun
Kundakta bir bebek mırıldansın sırrımızı
Üç gün konuşulsun sonra unutulsun
Gök kesilirken adeta kırmızı.
Artık nutfenden dahi düşmez payıma
Hududu aşar haz ettiklerim.
İmrenmek dahi çıkmaz bahtıma
Belki rüyalarımı süsler kaybettiklerim.
Fark etmek şahsi bir inkılaptır
Satırlar dökülüyor sinir uçlarımdan sayfalara
Satırları döken ben natüral biriyim.
Kellem gönderiliyor cennetlerden araçlara
Kellem seyyarken bile diriyim.
Bir asrın dörtte birine tekamül etti tanıklığım
Gözlerini görmeyeli iki mevsim geçti
Yeni güneşler doğdu yeni yapraklar soldu
Yüreğim gözlerinin sancısını tebellüğ etti
Yüreğim sancı oklarını can evinde yoldu
Yüreğim bilmiyor görmeyeli kırlangıçlara vurgun musun
Issızlık, ıssızlık ve yine ıssızlık,
Bir çayın başında, bir dağın seyrinde
Mahrumiyete gömülü diyarın yerinde
Kuşlar pandomimle anlaşırken
Beni,
Yayılan kötü huylular gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!