Önsen'den yürüdü yüz elli kişi
Kınamayın komşular şeytanın işi
Al kanlara boyandıda gül başı (benim ek)
Daha on dört idi Esmâ'nın yaşı.
Yine efkarlandı,divâne gönlüm
Elâ gözlü yârimi hatırladım
Sararıp soldu gül yüzüm,
Yaşlarla doldu iki gözüm,
İçten,içe benliğimi kemirir
Yağmurlar göz yaşın
Bulutlar göz pınarın olsun
Olsun yağmurlar da göz yaşın
Yaşın billur gibi saçılsın
Saçılsın deva olsun derde
Göğüs kafesimin içinde bir kalp çarpar
Çarpar yetmiş doksan arası Sevda diye
Ateşi sinemi inceden ince yakar
Yar yakar içerden içerden Sevda diye
Öldürür bu yara öldürür beni
Özledim götürün o yara beni
Örtüyor saçları gerdanda beni
Dudu dilli yara götürün beni
Bağladın maralım gül yüze beni
Toros dağlarında kar kalmadı eridi.
Yavşan yaylasını çayır çimen bürüdü.
Benim elâ gözlü birde yâr’im var’idi.
Daha açılmamış goncada bir gülüdü.
Elâ göz üstünda kaşlarıda yay idi
Hayalin resmini suya çizmişler
Gülün adını Ebru koymuşlar
Bu ne sanat Rabbim suya şekil vermişler
Sanatın adını Ebru koymuşlar
Dantel dantel suyu örmüşler
Bakar gözlerin baygın güzel
Yok mu senin hiç duygun güzel
Bu gönle olsun saygın güzel
Kıskanır seni ay-gün güzel
Yıkarsın hilal kaşın güzel
Ezeldende yaylalara göçerdik
Gün değmeden mazmılı'yı geçerdik
Kaboğlu musluk'tan bir su içerdik
Yönüde poyraza yurdun var dağlar
Koltaktan ötede çatal çamın arası
Gel gönül seninle bir muhabbet edelim
Yol tutup sevgiyi hakedene gidelim
Sevgi hovardasın söyle gönül nedelim
Aşkı sevgiyi dost sofrasında tadalım
Gönül aşımıza aşk muhabbet katalım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!