26 Haziran 1985'te Uşak'ta doğdu. İlk okula İzmir'de başladı. İlk okul 3. sınıfta ailesiyle birlikte Almanya'ya gitti. 6 sene sonra 1999 senesinde Türkiye'ye geri döndü. Liseyi İzmir Anadolu Lisesi'nde bitirdikten sonra 2003'te Üniversite sınavına girdi ve Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünü kazandı. Yüksek öğrenimi halen devam etmektedir.
Dünyada iki tane aşk çiçeği varmış.
Bunlardan biri birçok insan tarafından bilinirmiş.
Bunu çok kişiler koklamış.
Üzerine çok kelebekler, arılar, böcekler konmuş.
Günün birinde bir çiçekçi bu çiçeği koparmış ve tezgahına koymuş.
Tezgahın önünden geçen herkes bu çiçeği koklamış.
Gecenin karanlığı büyülemez beni
Yıldızların parıltısı beni benden alır
Deryaların suları boğamaz beni
Bir lahza bakışın beni benden alır
Nefessiz de kalınır cansız da yaşanır
Yalnız senin gülüşün beni benden alır…
Senin resmine bakarak
ilk kez ağladım bu gece.
Önceleri hep mutluluk, sevgi ve huzur verirdi
cansız fotoğraflarda bile gülen gözlerin.
Her bakışımda derinlere götürürdü beni.
Kaç yıl oldu sen gideli
Hâla geri dönmeyecek misin
Unuttun mu yoksa beni
Artık beni sevmeyecek misin
Sebepsiz yere gittin ellere
Seni bugüne kadar hiç görmedim, ismini bilmiyorum.
Nerede yaşıyorsun, ne yapıyorsun bilmiyorum.
Elimde bir fotoğrafın da yok.
Gözlerin ne renk, saçların uzun mu kısa mı bilmiyorum.
Yani benim için sırlarla dolu birisin.
Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum belki
Senden ayrılınca biliyorum solacağım,
Solacağım dalından koparılmış bir çiçek gibi
Kitapların içinde kurumuş yaprak gibi
Tozların içinde yıllanacak benim aşkım…
Seni ne kadar sevdiğimi inan ki sözlerle anlatamam. Sana olan duygularım o kadar yoğun ki bu duygularıma tercüman olabilecek bir dil yok.
Sana olan sevgimi en güzel anlatan gözlerim. Seni ne kadar sevdiğimi anlamak istersen gözlerime bak, hiç ayırmadan bak… Gönlümden kopup gelen duygular ancak senin gözlerine bakınca anlam kazanıyor. Ancak senin bakışlarınla çarpışınca değeri oluyor bakışlarımın. Ve sadece gözlerinle neşeleniyorum ben. Sadece gözlerinle dertleniyor, sadece gözlerinle hissediyorum seni.
Sende hep gözlerime bak;
Beni bende değil,
Sevgimi sözde değil,
Aşkımı dilde değil,
Dün gece bana yazdığın son mektup geçti elime. Mektupta yazdıkların her zamanki gibiydi. İçinde biraz hasret, biraz umut, biraz mutluluk, bir parça sevgi vardı. En son çektirdiğin fotoğrafı da koymuşsun zarfa. Her zamanki gibi çok güzelsin. Hiç değişmemişsin. Ama bende bir gariplik var bugün. Okuduğum her satırda bir hançer saplanıyor sanki kalbime. Göz yaşlarıma engel olamıyorum. Sel olup akıp gidiyorlar. Seni çök özledim ondan mı acaba? Yoksa seni bir daha görememe gerçeği mi? Kendime şaşıyorum. Bitkin bir haldeyim, yıkılmış bir durumdayım, ama elimde bir kalem bir kağıt oturmuş sana mektup yazıyorum. Bu mektubun sana ulaşamayacağını bile bile üstelik. Belki de bana bu gücü veren son umut parçasıdır. Belki de seninle aynı kaderi paylaşabilme isteğidir bu. Kim bilir belki bende senin gibi, sana bu mektubu yolladıktan sonra, eve dönerken bir trafik kazası geçireceğim ve orada can vereceğim. İşte senden bana kalan son ve tek umut parçası bu.
İzmir, 2003
Her hafta sonu yaptığım gibi bu hafta sonu da içimdeki sesi dinlemek için sahile indim ve saatlerce yürüdüm. Ama bu sefer çok kanlı bir yürüyüş oldu bu. Her zamanki gibi bir çözüm bulmuş olarak değil, çözümsüzlüklerin içinde boğulmuş olarak geri döndüm evime.
Gönlüm senin aşk ateşinle yanıp tutuşurken aklım da bir arada olmamızın imkansızlığını haykırıyordu. İkisi de öyle güçlüydü ki ben çaresiz kaldım. Savaş ilan ettiler. En güçlü silahlarıyla birbirine saldırıyorlardı. İkisi de kendinden emin ve kararlıydı. Sürekli etrafa zarar veriyorlardı. Tabii ki kendilerine de. Bu savaşın sonunda hangisi galip gelirse gelsin yada yenişemeseler bile değişmeyecek bir sonuç vardı. O da bu savaştan en zararlı benim çıkacağımdı. Eğer biri kazanırsa diğeri kaybedecek, biri gülerken diğeri kahrolacaktı. Eğer barış ilan etselerdi ikisi de zararlıydı çünkü çok ağır darbeler almışlardı. Sonuçta kaybeden yine ben, yine ben olacaktım.
İçimdeki savaş hala devam ediyor. Kulağıma hala ahların, öfkelerin fısıltıları geliyor. Bakalım hangisi galip gelecek? Yoksa yenilen beni de yanına alıp ahirete mi göçecek? Şimdi soruyorum acaba savaşın sebebi sonuçtan memnun kalabilecek mi?
Isparta, 2003
Benim içindi gözlerindeki nem
Saçının teline dünyaları değişmem
Sensin benim en büyük hazinem
Seni çok seviyorum canım annem
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!