Bir uzak göz kaplamış benliğimi
Çirkin, çekingeli ve voyvoda mavisi, kızıllığıyla
Koparmış, son gibi atmış benliğimi
Derdime yeşil intiharlar bulaşmış
İhtilal ve bomba fitili gibi tenha iken sevimliliğim
Denize kan ulaşmış
Bir kavganın mahsulüyüz hepimiz
Söylemek kadar zor bir kavganın mahsulü
Hepimiz biraz savaş, biraz seyyieyiz
Belki biraz da kendimizin gölgesiyiz
Dev aynasından bakılan
Anne ben yaşamak kadar mahpusum
Bir Anka kuşunun ciğerlerinde
Sallama beşiğimi uyku tutmasın
Yolla bahçelerde ölüp bir koşum
Gönlüne bir damla hüzün atayım
Gizli kuşlar bir daha anlatmasın
Kimin yüzüne baksam aynı hikaye
Aynı hüzün salınıyor dallardan
Aynı ritmin hüznü vuruyor cama
Ve aynı sevdanın güneşi batıyor ufuklardan
Kime sorsam yarım kalmış bir aşık
Çok düşündüm saçlarıma ak düşmedi
Hasretin eksilmedi yüreğimden
Esrik zamanlara sığındım büyülü sırlı
Düşlerime sıcak bir dost ilişmedi
Kendimi sakladım ızdıraplara
1.
dargın iki mısra gibisiniz
iki ayrı satırda
siz Çiçikov’un “ölü canları”
hayat adlı esrik doğrultuda mısınız
Küçük kırmızı bir noktaydı ufukta İsa
Frençesko sonsuz bir heyecandı
Leo korkak ve kararsız bir kıvılcım
Çakmadan kararan hoyrat bir hayattı
Ve dar bir kapı idi kemiklerimiz
Uyanmış bir çift duygudur Sidarta
Ufak ve kayda değer olmayan
Hangi yönden geldiği belli değil
Belki sağ köşesinden Nirvana’nın
Veya Cehennem’in sol köşesinden
Ama uyanmış, ufak ve kayda değer olmayan
Sirkeci Garında bir akşam
Bir Tren durur gibi yaptı
Soğuk bir bardak su gibi geçti önümden
Bir tren yavaş ve lakaytça
Geçti ömrümün üzerinden
Aldanma dünyanın yalan yüzüne
Zemheride açan güle uzanma
Kanma sahte olan dostun sözüne
Boş konuşan tatlı dile uzanma
Dürüst ol, ar etme, çalış her zaman
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!