MUAZZAM NÜKTELER (II)
Baharda açan çiçeğim, neredesin?
Bitmeyen hasretim, aklıma vurdun işte
Hayallere daldım kaldım bu tatlı bekleyişte...
Hazan oldu, kış oldu, yapraklarım soldu
Gözlerim, kırmızılar içinde ela gözleri arar oldu
Kulaklarımdaki sesine sanki kıran vurdu.
Ay ve güneş, bu dünyada ikimizin ortak öznesi
Rabbimden gayrı görür onlar bu iki nefesi
Dünyaya doğuşları tıpkı ruhumun hevesi
Film değil bu, sanki fragmanı olmayan dizi
Gece dolunaya sordum kalbimdeki eşsizi
Konuş dedim, ay yüzlüm ile akşam git konuş
Şafağa kadar yansıt yüreğine kalbimin ışığını.
Derken, hasret dolu yüreğimi sardı ince bir sızı
Aya bakınca görüyorum uzaklardaki o tatlı kızı
Kuşattı beni parlaklığın, göremem başka yıldızı.
Kaynağın olan yeşil gözlerimle bak cananıma
Vur yüzüne gönül penceremden şavkını
Yansıt bakışlarımı, ay yüzünde yüzüm görünsün
Gözlerinden akan yaşları yüreğime süzülsün
Aydınlık tarafın gibi olsun bizim ömrümüz
Umutla parıldasın hep gülen yüzümüz
Rahmanadır bizim sabrımız, sözümüz.
Ey sabahı bekleyenlerin umudu
Ey Sevdam gibi Rabbimden gelen güneş
Hep doğarsın, düşünmezsin bugünü yarını
İtiraf edeyim kıskanıyorum bitmeyen harını
Cananıma da sar bana sardığın yeleği
Kışın ayazında üşümüştür naif yüreği
Isıt, tutmak umuduyla beklediğim o elleri
Ben saramıyorum, sen sar o incecik belleri
Yüreğine kadar nükset, güldür o tatlı dilberi
Doldur gönlümün anayurdu olan kalbini
Dağıt oradaki tılsım sarmış vesveseleri
Üşütme o muazzam yürekteki biçare beni.
mstfatabay
Kayıt Tarihi : 21.10.2024 23:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Suskun Kalem adlı şiir kitabımdan