Devlete dayalı diyanet...
Tarikatlara dayalı siyaset...
Yürü be!
Kim tutar...
Madımak'ı yakar,
tepemize de çıkar,
Benim değil
senin yoksulluğun
alamıyorsun...
Cebin elvermediğinden değil
elin gidemediğinden cebine
bir fikrin yok zira
Satürn'ü geçtikten
hemen sonra,
sola döneceksin...
Birkaç milyar ışık yılı kadar
bir yolun var daha...
Sağa sola sapmadan,
Hızla solan renkler
hızla suskunlaşan sesler
hızla kokuşan dünya
hızla kopuşan insan
hızla kaçan tadı yaşamın...
İteleyip kakalama! ..
Attırma tepemin tasını...
Meraklı değilim
kalmaya zaten,
götürmeyeyim seni de
giderken...
Ne desen nafile
ne etsen
faydasız şimdi,
bekle ki günü gelsin
sahici sevişmelerin...
Ne deli zamanlardı
ne kanı kaynak
ne canı oynak
ne fırtınalardı
ayağı vurmuş karaya
Çok ararsın bu günleri
derlerdi de
kırılırdım gülmekten...
Çocukluk mevsimiydi mevsim
çok şeyler beklediğim günler yani
'büyümekten'...
Bir çay kaşığı
demokrasi gölgesi,
bir kepçe
şeriat tozu,
gerisi bir dolu soygun
ve vurgun
Sabahın ayazında
in cin top oynuyor Cağaloğlu'nda...
İnle cinle işim olmaz
topla mopla da...
Dolanmakla olur ama
avare avare
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!