Koskoca iki gün var
aynı şehri solumamıza
koskoca iki asır...
Ne önemli işlerin vardır
gelir gelmez görülecek
çevrilecek kaç kapı mandalı
Ne zaman,
ne yana
bir adım atsam,
bir el çıkıyor mutlak
paçama yapışacak
Bu saatleri seviyorum işte! ..
Bu saatlerde geceyi...
Bu saatlerinde gecenin
bu ıssız sokakları...
Bu ıssızlığında sokakların
bir sen varsın,
Mesai çıkışında bara gelir
iki duble cin içer ve giderdi
geldiği gibi aynen...
Yetmişinden sonra bile
içebilmeye özenenler için
imrenilesi bir idoldü
Gören göze yanıt çok...
Görecek hâli yok lakin
hiç kimsenin,
hiçbirşeyi...
Ezip geçme pahasına
birbirini,
Benimki seninkini döver
diye bir şey yok
yalnızca sahibini döver
her yalnızlık
ve sahibine görünür yalnızca
aslı gibi...
Nerede bulmalı da seni...
Nerede bulmalı da...
Nerede...
Ne yapmalı da sana...
Ne yapmalı da...
Şurda bir garip
dilinde hep aynı tekerleme
elinde bir gül
gülü gülüveriyor
sağa sola...
Deli bu ya! ..
Hitler gebereli altı yıl olmuş
milli şef dönemi kapanalı beş…
Müstakbel eyaletinin bulanık sularında
balığa çıkmış yanki
oltasında margarinler, süt tozları...
Sol köşesinde gülücüğünün
asılı kalmış hüzün
uzaklarda bir noktaya
takılmış gözleri...
Diyeyim ki yaş elli
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!