İşte böyle düşer başın
işte böyle düşer omuzlarından
hazan yaprağı gibi...
Usunun derinlerinde puslu resimleri
az buçuk yaşanmışlıkların
kalakalırsın işte böyle...
Hava nasıl yukarılarda?
Nasıl gidiyor
açmalar kaçmalar
doğmalar batmalar
şunun bunun ufkunda
ya bulutlarla aran? ..
Akşamlar
çıkmış akşamlıktan,
geceler
faşizan mı faşizan...
Tuz basıyor yarama habire
felek midir nedir,
Bir umut olsun
kalsın istedim bakir...
Ondan sebeptir ki
zil zurna sarhoş
hâllerdeyken dahi
telkin ettim kendime:
Ne dingin bir deniz
ne sığınacak bir liman
ne bir han
yol geçen kabilinden
göçmen fıtratıma,
bir şarkı düşlemiştim
Gizlisi saklısı yok
bir tutulmaydı ışıltına,
lamı cimi yok
bir kapılma
girdabına naçar...
Bırak masalı falcı! ..
Üç gün mü desem
üç hafta mı
üç ay mı
ayaklarını bırak! ..
Kavuşmak mavuşmak
Yarısı
transparan kırmızı,
yarısı
kapalı kutu...
Soyunuk mu,
giyinik mi
Bugün doğum günündü sahi...
Düşüverdi aklıma birden,
hiç hesapta yokken...
Şu işe bak!
Doğum günün olacak
Bu kadar ahmakça
bu kadar iç karartıcı
bu kadar sefil
olmak zorunda değil
bu manzara...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!