Delinin kuyuya bıraktığı taş
Bulanı olmadı akıllıların
Gizli bir kudretin yaktığı ataş
Söneni olmadı tutuşanların
Bu akrebin gıpta ettiği zehir
Bu balığın dalıp Öldüğü nehir
Tenhasında mecnun büyüten şehir
Döneni olmadı uğrayanların
Bu Kays ın sahrada bıraktığı iz
Ferhatın demire açtığı dehliz
Kaf denilen dağın ardındaki giz
Çözeni olmadı müneccimlerin
Bu çağlar ardından yankılanan ses
Bu kuru toprağa üflenen nefes
Bülbül figan etti kırıldı kafes
Feryadı dinmedi ağlayanların
Bu ölümsüzlüğü fısıldayan su
Bu gönüle her dem kurulan pusu
Bu Ashab-ı Kehf in uzun uykusu
Miadı dolmadı uyananların
Hallac-ı Mansuru çeken urgana
Yunus biçareyi bürüyen kana
Pervane misali döndü Mevlana
Odu eksilmedi evliyaların
Hira dan alemi kucaklayan nur
Çölleri ''Hu'' diye okşayan yağmur
Bir zerresi düştü parçalandı Tur
Kudreti yetmedi enbiyaların
Bu aklı çarmıha geren bilmece
Bu duraksız bir yol şafaksız gece
Olmuşu üç harfli bir garip hece
Hali perişandır okuyanların...
Kayıt Tarihi : 6.11.2004 20:47:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!