Toylar senin meyler benim bu gece
Keyif senin özlem benim bu gece
Bitsin bu aşk- sevda eğlen gönlünce
Akıl yoldan çıktı anla bu gece
Sen, hayallerin esrik rüzgârında yalpalayan
Topladım, içinde - hiçbir şey - olan bavullarımı
Dönüp durduğun mihenk taşınla kal şimdi
Ergenlik türküleri söylersin hâlâ
Sevdam bir fırtınadır
Gönlüm durulmayacak
Bu hasretin hesabı
Mahşerde sorulacak
Gün boyu depreşir çılgın anılar
İsimsiz bir hasret üşür içimde
Nağmeleri tutuşur saf gümüşten sükutun
Yokluğunla bıçaklanır umudum
Sensiz akşamlarda,gülümserken anılar
sus/ma Günçiçek
say ki,
gökkuşağı harelenmiş başında
say ki,
tutmuşsun bütün renkleri, yere düşmeden
say ki,
Bu eski limana yanaşmaz gemi
Ne gelen yolcu var ne giden biri
Aylarca beklenir bir dost nefesi
Ne gelen bir yolcu var ne giden biri
Halatlar çürümüş tuzlu sulardan
Ey yâr....
Menzil Kaf Dağının ardında
Nice serhat türküleri yitti bu uğurda
Kutsal bir öfkenin doruğundayım
Pörsüyen umutlar zamana esir
Bilinmez ki can dostum, ne zaman diner sancı
Bu kara gecelerin, olur mutlak sabahı
Neyi unutmadık ki, neler unutulmadı
Her gün hatırlansa da, küllenir biraz acı
Aklımızdan geçmezdi, yüreğim hâlâ kanar
zembereğin yayı fırladı yatağından
haydi, git yat Günçiçek...
cümle/miz buz kesmeden...
hani bazen
öylesine
hiç yoktan
zamansız
bir şey tıkanır
yutkunamazsınız ya...
Şiirleriniz bir harika gerçekten.İç dünyanızın başarısı dış dünyanıza yansıyor şiirlerinizde.
'İnsanın iç dünyası ile dış dünyası birbirine koşuttur.' derken Spinoza,bunu, siz gibi değerli insanlara atıfta bulunmuş,sanırım.
Bu şiirleri yazanın ben bir öğretmen olacağını umut ediyorum. Sayg ...