Huzuruna üç çiçekle gelmişim...
Biri beyaz biri pembe,biri mor
Huzuruna üç gerçekle gelmişim..
Biri normal,biri kolay,biri zor...
..
Kalbimin zümrüt tepelerine köşkler yaptım sırma
Gümüşten tepside, altın tasta aşklar sana amade
Yolları kıvrım kıvrım, çicekli, yem - yeşil patikalar
Gecesi mor, safağı pembe, perili düşler cenneti.
İklimler gökkusağı rengi, mevsimler bir, ne ahenkli
Serenadlar söylenir bitince hüzzam ve hicaz makamı
..
Ihlamur renkli büyük kentin en ücra köşlerinden birinde,ruhuda ücralıkalra yol alan bir düşüm ben..bogazımda düğüm düğüm acılar ve yutkunamamanın verdigi o amansız vede uyuz durum..mor düşlüklü odamda renksiz bir düşüm..ama ben kimin düşüyüm?
düşümün sahibimiyim?
sahibimin düşümüyüm?
..
Mor sümbüllü dağlar vardı kalmadı
Güzellikler fanidir dost aldanma
Methiyeler düzmüşlerdi olmadı
Yürü dostum sen boşuna sallanma
..
Daha karşıdan gelirken endamın sarsıyor can yerlerimi
Arşa eriyor sevincim, mutluluktan uçuyorum kuşlar gibi
Kızıl akşamlar, mor geceler, pembe şafaklar bahtıma
Yitiriyor bütün anlamsızlıklar, dünyamdaki varlığını.
..
Öpseydim, boynundan aşağı ağır ağır sarkan saçlarını..
İşitemezken naif bedenini, küfürler ettiğim bacak arası kadar uzak..
Bir sahilin kumandası elimizde, mor kasaba mı dersin?
Yoksa çığlık mı, bak ikisi de bizimle biraz daha kırılgan..
..
Kar yağdı yüce dağların başına
Yollar bozuk, çamurdan geçilmiyor.
Bozuldu fani dünyanın düzeni
Kim haklı kim haksızdır seçilmiyor.
Sararıp soldu benim mor güllerim,
Hayal oldu bir bir hep hayallerim,
..
pazartesi; KIRMIZI,
salı; TURUNCU,
çarşamba; SARI,
perşembe; YEŞİL,
cuma; MAVİ,
cumartesi; LACİVERT,
pazar; MOR olsa
..
Matem bulutların çökerken,sessizliğin üstüne.
Mor menekşenin hayaliyle,dağlarda gezersin.
Ömrünü gömdüğün sürece,acılarının ülkesine.
Gölgelerin üstünden esen,rüzgarlarını özlersin.
Can bahçesinde her an,mor menekşeler ağlar.
Issız siperlerinin yalnızlığında,günlerce açarken.
..
çökmüş çatısı
o eski ahşap köşkün
ağlar bir mor gül
..
Çalıverir kalbinizi
Eski bir şarkı gibi titretir gönlünüzü
Rengi mavi göllerden gelir, insana huzur verir.
Yaprakların arasında birden gülümseyiverir.
Sen sarı… çok, sen mor… az,
Sen işve… sen eda…. sen naz,
Kokusu havaya yayılır
..
Ruhumu salıverdim, mor bulutlara,
Özgürlüğe kavuşunca, şad olacak.
Bedenimi salıverdim, kurtlar sofrasına,
Örselenmekten kurtulunca, şanım artacak...
..
Mor Kırmızı! ! ..
Şimdi mor kırmızı bir akşam
Mor kırmızı bir ufuk
Ve mor kırmızı bir kumsal
Limanda büyük feneri aşan
Öfkesi derin dalgalar...
..
göğü delip yıldızlara yükselen dağların tepelerinde
salkım bulutların gizli koyunlarına saklanmış
hep mavi bir karanlığı yalayan umutlarım var…
aşağıda ise çılgın dalgalarla dans eden
gümüş pırıltılarda yalnızlığım…!
sessiz sedasız ay ışığında açılmış gecelerde
..
Kızım Helin’e (2)
Dünyanın en güzel rengi; insan rengidir
Kara ve Beyaz
Ve Sarı
Ve Kızılderili olmak
Ve rengârenk insan tadında gülmek
..
Mor çiçekleriyle geldi
Yamacın kuru tarlasına bahar
Haset bakışlarıyla köşede
Onu baştanbaşa süzüyor har.
..
Güzel kızıl elmalarım vardı benim
Neredeler acep şimdi emin değilim
Mor sümbüllü bağımda ötmez bülbülüm
Kalbimdeki yaralı acılarımla sızlarım
..
Çoban çal şu kavalı, mor dağlar yankılansın!
Erisin aksın karlar, engin sular bulansın!
Sen ağla, ben ağlayım; ses yanık, yürek yanık..
Yarime malum olsun, uykusundan uyansın!
..