Minumum nesne çok fazla aşk

Küplere binen aynalarda
metezori tebessüm
doğasına
nesne olduklarında
neye kurban olunduğuna dairsiniz diye fikir
sormayınız lütfen
henüz kırılmadılar.

Kırmayı aklınızdan geçirdiyseniz ufff oldunuz şimdide.
seni bebekliğine gönderdim.

Sorarsan eğer;
maşrapan da ki şarap köpürebilir
kızabilir
taşabilir
karşındaki sakarlığından yere dökebilir.

Gözgözü görmezken
dudak aralanabilir mi?
çekme bir yudum ezberden.

Onunla konuşurken
koşarak kaçanları da gözden yitirebilirsin bu esnada
susalım mı?
sessiz sessiz demlenelim mi inceden derinliğe dersen!
demlenelim..dostum derim
dostsuz artık seninle.

Dalalım uzaklara gözlerimizden önce bu fikre düşelim
fikri bey olalım mesela.

Nasıl mayalanırsa fıçısında gizliden gizliye şarap
Aşkta öyle mayalanacaktır
kadının gizli mabedinde

İçmesini bilen ehil bir delikanlı yüreğini özler
elbette özliyecek
bi hak için.

Tatlı dilin ulaştığı gözden özleme ulaşmasın diye sakınalım
Üzerimize alalım taşıyacağımız bunca yükü
kendimize verelim kararı
ermezse aklı
siz nerden bileceksiniz ki diyelim sonrası.
Bugün;
Dün gibi aşikar değil.

Duyduğun düşündüğün bu böyle bilineye alıştığın hiç değil
desek haklılığa
benlik duygusu basacak karabasanları;
İşte acılar böyle çoğalır
demiyelim n’olur.

Bırakalım bu hakkaniyeti kendi bulsun

İçimizi;
kendimiz için çırılçıplak soyalım gerçeğimize
çalıdan çırpıdan da olsak
bir tavlıkda olsa ateşimiz
yanmaktan vazgeçmiyelim birtanem
üfliyelim

biraz sen, biraz ben
sönmiyelim..

Gidiciyiz bu dünyadan.

Hiç bile olsa
helalında hakkın kalmasın bende
Aşkın adaletine vefa sinsin az da kalsa

azımsama,
sen azık idin ömrüme
açlıktan değildi vademe armağan ömrü veda

kadınımsın benim
önce insansın.
Seni karşıma aldığımda
hep öpesim vardı aklımda
öptüm seni hep yalnızlığımda

ben;
seninle çoğaldım..