Mine Özdemirtaş Şiirleri - Şair Mine Özd ...

Mine Özdemirtaş

Seninle işi iyice pişirdik İstanbul.
Neredeyse... adeta mercimek fırında.
Hani ben; sadece bir kahve içimi uğramıştım surlarına?
Üç beş laf edip gidecektim hani?
Ama.....yenildim sana.

Devamını Oku
Mine Özdemirtaş

Birinci ve ikinci kadın olmak!
Bu kararı hangi yargıç onaylayacak?
Bir yüce divan ki
Adaleti şaşmayacak, kestiği parmak acımayacak.
Teraziyi tutan el titremeyecek,
Gözündeki örtü aralanmayacak.

Devamını Oku
Mine Özdemirtaş

Sadece kendim için; Rahat bir yatak düşler oldum nicedir.
Tatil sabahı gibi dingin, bütün sabahları istiyorum.
Artık toparlayamaz oldum. Dağılmış parçalarımı.
Madem dağıldım; dağıldığım yerde kalmak istiyorum.
Yorgunluktan da çok öte; eksik, çürük, bitik yüreğim.
Uyumak, uyumak, bir daha uyanmamak istiyorum.

Devamını Oku
Mine Özdemirtaş

Kızgın kedilerin, kızgın damından; damlarken kadehlere…
Kırmızı Kıpkırmızıydı son gördüğümde…
deniz ülkesinin kızı…kıpkırmızı.
Düş bulutlarının…düşkün kanatlarından;
doluvermişti içeri ince bir sızı.
Kaydı omuzlardan o bir tutam kaygan ipek;

Devamını Oku
Mine Özdemirtaş

bana sevgiyi anlat!

Aşk yaşayabilir mi hiç;
dimyata pirince giderken
evdeki bulguru kaybetmekten korkarak?

Devamını Oku
Mine Özdemirtaş

Sakın kimseye söylemeyin ama
ben çözdüm işi
sanırım
Carbon erkek / Oksijen’se dişi

“O” tek başına yaşamsal bişi

Devamını Oku
Mine Özdemirtaş

İçimdeki şeytanı; mendilime bağlamıştım.
Bilirsiniz işte. Yedi kere.
Çığlığı yankılanmıştı da gök kubbede,
Kızıla boyanmıştı simsiyah gece.

Şimdilerde,

Devamını Oku
Mine Özdemirtaş

Bana sorma,
Bilmiyorum fırçandaki rengi.
Belki siyahtır... belki de gri.
Bilmiyorum dedim ya,
Belki de ebruli’dir
Ayrılık öncesi suskunluk dönemi.

Devamını Oku
Mine Özdemirtaş

sıcak paraya dikkat / yeni çıktı fırından
çıtır çıtır bunlar / IMF in unundan

söylev söylev üstüne / hepsi kuyruklu yalan

dışlanmamak için oyundan

Devamını Oku
Mine Özdemirtaş

MUTFAKLA BANYO ARASI
Gidiyorum,
Bu Sokak, bu köşe başı ve bu evin cumbası
Unutun beni.
Onu sevdim. Ona aşık, Ona yangın
Bir gözünün yeşili vardı, bir de kaşının karası

Devamını Oku