Seninle işi iyice pişirdik İstanbul.
Neredeyse... adeta mercimek fırında.
Hani ben; sadece bir kahve içimi uğramıştım surlarına?
Üç beş laf edip gidecektim hani?
Ama.....yenildim sana.
Birinci ve ikinci kadın olmak!
Bu kararı hangi yargıç onaylayacak?
Bir yüce divan ki
Adaleti şaşmayacak, kestiği parmak acımayacak.
Teraziyi tutan el titremeyecek,
Gözündeki örtü aralanmayacak.
Sadece kendim için; Rahat bir yatak düşler oldum nicedir.
Tatil sabahı gibi dingin, bütün sabahları istiyorum.
Artık toparlayamaz oldum. Dağılmış parçalarımı.
Madem dağıldım; dağıldığım yerde kalmak istiyorum.
Yorgunluktan da çok öte; eksik, çürük, bitik yüreğim.
Uyumak, uyumak, bir daha uyanmamak istiyorum.
Kızgın kedilerin, kızgın damından; damlarken kadehlere…
Kırmızı Kıpkırmızıydı son gördüğümde…
deniz ülkesinin kızı…kıpkırmızı.
Düş bulutlarının…düşkün kanatlarından;
doluvermişti içeri ince bir sızı.
Kaydı omuzlardan o bir tutam kaygan ipek;
bana sevgiyi anlat!
Aşk yaşayabilir mi hiç;
dimyata pirince giderken
evdeki bulguru kaybetmekten korkarak?
Sakın kimseye söylemeyin ama
ben çözdüm işi
sanırım
Carbon erkek / Oksijen’se dişi
“O” tek başına yaşamsal bişi
İçimdeki şeytanı; mendilime bağlamıştım.
Bilirsiniz işte. Yedi kere.
Çığlığı yankılanmıştı da gök kubbede,
Kızıla boyanmıştı simsiyah gece.
Şimdilerde,
Bana sorma,
Bilmiyorum fırçandaki rengi.
Belki siyahtır... belki de gri.
Bilmiyorum dedim ya,
Belki de ebruli’dir
Ayrılık öncesi suskunluk dönemi.
sıcak paraya dikkat / yeni çıktı fırından
çıtır çıtır bunlar / IMF in unundan
söylev söylev üstüne / hepsi kuyruklu yalan
dışlanmamak için oyundan
MUTFAKLA BANYO ARASI
Gidiyorum,
Bu Sokak, bu köşe başı ve bu evin cumbası
Unutun beni.
Onu sevdim. Ona aşık, Ona yangın
Bir gözünün yeşili vardı, bir de kaşının karası
Merhaba
Sizi yeni oluştumaya başladığımız ve 5 ay gibi kısa bir sürede rekor seviyede katılım oranı ve ziyaretçi trafiği olan aralarında değerli şairlerimizin de olduğu Şairler Birliği Sitemize davet ediyorum...
Başvuruları 30 Ocakta son bulacak olan Ödüllü şiir yarışmamız ile ve bir çok ...
Şiir, öznenin yansımasıdır. İnsan şiir için yaşamaz. Şiirdeki için yaşar olsa olsa. Ama şiir hep arkadan gelir, ağır ağır gelir, güzel gelir, güzellikle gelir.
'Şiir için yaşıyorum' diyende şiir asıl olur. Yaşanan yalan olur.
Yahut siz bunları hiç düşünmediniz. Sadece şiirinizi düşündünüz?
sevgili mine eğer o sensen şiirlerin hala eski formunda ve bir okadarda zevkli.sadece soy isminmi değişti....yeni şiirlerini göstermekte lütfen gecikme...