Gölgemi takip ederim
Kapkaranlık..
Karanlıkta gölgem kaybolur
Varlığım silinir
Cesetimi aydınlatır sokak lambası
Köşeyi dönerim.
Emek yaşamın çok ötesinde
Ruhları esir alan bir bencillik var
Cennet köşesinde…
İnsanoğlu hala hüzün dolu bir elmayı tatma peşinde
Parıltılı bir cennet tutkunun çok ötesinde
Yaşamak için emek lazım
Silinip giden kalbim..
Uçup gitmiş bedenimden
Kasıntıdan ruhlar çevrelemiş kaburgalarımı
Ölü kalpsiz bedenim
Acımasız bir kemik yığını
Ne hayat ister ne toprak
İnsanları boğan bencilliğim
Ne çok bıkkınlık verdi yaşamdakilere
Tutku ile atılan yanlış adımlar
Ne çok hüzün ekledi gökyüzüme
Mutluluğu kucaklamak isterken
Ne çok hata yaptım .
İtler devrindeyiz
Vatan denen toprak çürümeye başladı
Çürük kokusu yayılıyor artık her yere
Yok oluyor toprağımda zeytin ağaçları
Kullanılmayan teraziler
Teslim edilen bedenler…
Gidip geliyor hüzün
Yorgunluklarım uzanıyor
Kar yağmış karanlık yollara
Soğuğu hissediyorum
Soğuk kalpleri..
Titreyen ayak uçlarımla eziyorum karanlığımı
Geceyi saran karanlık
Ruhumu da kaplıyor
Uyuyan tüm evren..
Ruhumdaki bu boşlukta
Sadece uyanık ben
Aynalı karanlık bir evren
Yorgunluğum gözlerimi ısırıyor
Oyuyor göz bebeklerimi
Karanlığa boğuluyorum
Kapkaranlık..
Öyle karanlık ki !
Siyah bile kayboluyor
Bastırılan bu hisler
Bu cümleler
Bir defterde hayat buluyor
Yeşeriyor..
Karanlık ağaçlar yeşertiyorum.
Meyve vermeyen kuru ağaçlar
Heykeltıraş olur adımlarım
Yontar bu kayayı
Geçitler açar
İzler bırakır
Ruhumu saran izler..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!