Saat gecenin bir yarısı
Sol yanım yine seni andı
Önce gülüşün geldi aklıma
Sonra,
seraplar bitiverdi çöle dönmüş sol yanımda...
-
Ayrılık zor her ruh-i beşere
Anımsayıp hatrına gelince
Bir arzu serpilir içine
Aşk arzusudur bu, vuslatı hakikate.
Bir hayal kurdum seninle
Sık sık düşünüp bozulmasından korktuğum.
Gökyüzüne bakarken bir yıldız ilişti gözüme
senin de o yıldıza baktığın hissi doğdu içime
Hissime bulaşan bir hayaldi belki de...
O güzel şehirde,
deniz boyunca uzanan o sahilde
Bir bankta oturmuş seni düşünüyorum.
Gecenin zifiri saatlerinde
Bir şeyler söyle pirim gecemizi anlatan
Deniz boyunca uzanan sahili
rüzgar ile dans eden mehtabı,
Etrafımızdaki sıra sıra dizili ağaçları,
gök yüzündeki yıldızları,
Bi çay olsa şöyle semaver ateşinde
Kulak pası sileninden Neşet Baba bir de Cemal Süreya
Açık içiyorum üstattan bu yana
Hatırıma güzel anılar gelir o açık çayla
Kalpten kalbe giden görünmez o yol varsa...
Dünyaya gözlerimi açtığım evdeyim
İnsanın evi gibisi yok dediği yerdeyim
Bir kış günü
dışarıda lapa lapa kar
Karla ilk buluşmamız gibi
Arada çayımı alıp geçiyorum pencerenin pervazına
yudumlarken çayımı düşünceler ardı ardına
Dışarda fırtına belki içimde de biraz dünden kalan
Pencerenin buğusu bir zaman sonra
Tıpkı gözlerimdeki buğuyu andırırcasına.
o kadar da zor olmamalıydı oysa
Belli ki yağmur yağacak sokaklarına
Rüzgar her zamankinden biraz daha serin
Gökyüzünü kaplamış hüzün bulutları
Belli, az kalmış ağladı ağlayacak
-
Gün batımı değil midir bize her şeyi anlatan?
Zamanı geldi mi gitmenin hakikatini
Her gün gibi ömrün de nihayetini...



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!