Sen benim ateşle imtihanımsın,
Ezelim, ebedim, kara bahtımsın,
Derdim, dermanım, dinmeyen ahımsın,
Her nefeste mühürlenen ahdımsın.
Alıştım ben böyle seni sensiz sevmeye,
Gözyaşımı sensiz, tek başıma silmeye,
Hasretini içip, sarhoş olup gülmeye,
Alıştım ben her gün binlerce kez ölmeye,
Alıştım artık...
Su diye içtiğim her yudum zehir,
Bir lokma ekmeğim boğazıma dizilir,
Gözümden yaş diye artık kan gelir,
Her gece bir sensizlik ölse,
Her sabah bin sensizlik dirilir.
Anlasana,
Balıkların denize,
Kuşların gökyüzüne,
Çiçeklerin güneşe,
Ve suya tutkusuyla,
Ağır ağır közlenirken İstanbul bir yaz akşamında,
Utangaç aşıklar buluşup Yeşilçam filmi tadında,
Karşılıklı oturmuşlar yıllanmış mazbut masalarda,
Kırmızı ekoseli sohbetler atlarken daldan dala,
Bir garson mahcup ani susuşlar taşıyor bardaklarda.
Bir gün kabrime gelirsen özleyip,
Kırmızı güller getir bana sevgilim,
Ne güzel gözlerinde gözyaşı isterim,
Ne de yaslı dualar fısıldasın dilin,
Bana şarkımızı çal yeter sevgilim,
Ben edemesem de, eşlik eder sana güllerim...
Sana çarpa çarpa parçalandı benliğim.
Ne kadar toplayıp birleştirsem de yeniden,
Her seferinde bambaşka biriyim.
Şöyle bir baktım da kırıldığım yerlerden,
Gittikçe daha çok sen, daha az ben gibiyim.
Senindim bir zamanlar,
Sadece senin...
Fırsatın varken sevebilseydin.
Bilip kıymetini çok sevilmenin,
Üzmeyip karşılık verebilseydin.
Geçerken hicrânla günler haftalar,
Gözlerim gözlerini her özlediğinde,
Sessiz şarkılar gelip geçiyor içimden.
Islak sisli bir İstanbul sensizliğinde,
Şiirler topluyorum sana yüreğimden.
Sol yanımdaki sızı her nüksettiğinde,
Susmuyor fısıltılar, beynimde bir siren sesi,
Açtı yine hasretinin kor cehennem gülleri,
Geceler feryat figân haykırırken ismini,
İçimde duman duman közlenir gâm şiirleri,
Bir an tam çözülecekti kalbimin düğümleri,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!