Nasıl güzel bir rüya gördüm bilsen dün gece,
Ay süzülüp göklerden yere inmiş gizlice,
Çırılçıplak yüzüyor mavi siyah bir gölde,
İnci damlıyor suya teninden nâz ettikçe.
Kızıl bir gül ormanı gölün hemen dibinde,
Sadece ağlayabilsem,
Hiç kimse rahatsız etmese,
Yeter artık demese,
Acıkmasam, üşümesem,
Ayın bilmem kaçında
Bilmem ne faturası gelmese,
Eksiklerin eksiksiz,
Kusurların kusursuz,
Hiç sebepsiz, koşulsuz,
Ölesiye sevdim seni.
Bahardın sen çiçeksiz,
Kör olsun senden başkasına bakarsa şu iki gözüm,
Lâl olsun dilim varsa eğer senden gayrı güzel sözüm,
Sebeb-i varlığım, gecem, gündüzüm, benim güneş yüzlüm,
Allah'tan korkmasa sana secde edecek deli gönlüm...
Seviyorum seni
Ekmek gibi, su gibi,
Dünyanın en mutlu kadını gibi,
Bir yaz gecesi usul usul,
Denizi öpen bir meltem gibi.
Bir kartalın efsunlu gözlerinde tutsağım,
Benim en güzel günahım, en tatlı yasağım,
O bir zalimin kapısında perişan aşık,
Ben onun ellerinde kırık bir oyuncağım.
Ateştir deseler cehennemde yanacağım,
Gizlenip soğuk bir camın ardından,
Yüreğini yüreğime kaçak yaslarsın.
Koparıp avuçlarını dudaklarımdan,
Ellerinle kalbimden oyuncaklar yontarsın,
Bir kenarda saklarsan hiç dokunmadan,
Oyuncağın kırılmaz mı sanırsın?
Yüzlerce ayrılık mektubu yazdım sana,
Hiç göndermediğim...
Kiminde kahır, kiminde sitem,
Çoğu veda edemediğim...
Kalmak mı onursuz, gitmek mi çaresiz,
Hiç bilemediğim...
Vakit geldi...
Gitmek zamanı şimdi...
Ah nasıl da şiir gibi sevmiştim seni,
Sonbaharda ömrümün gençlik bakiyesi.
Hüzünlü bir mucizeydi bizim aşkımız,
Gül yüzünü görünce çiçeklendi dallarım,
Grilerim mavice, yeşerdi siyahlarım ,
İstanbul'um pür neşe, nakışlı dalgalarım,
Vuslatın ümidiyle canlandı anılarım.
Martılar Galata'dan bir bir havalanıyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!