Neyin oluyor,dedi
kısık sesle mezarlık bekçisi
çekti ellerini yavaşça yaşlı adam topraktan
kırılacakmış gibi cevap verdi ürkek sesle
hiçbir şeyim olmuyor
ben dedi kimsesizim
günü geldiğinde
benim mezarımda böyle
taşsız ve misafirsiz kalacak
tanımama ne gerek var dedim
benim gibi bir garip yatıyor burda
öteki mezarlar mermerle çevrilmiş bakımlı
garibe acıdım, ektim gül tohumlarını
bekçi şaşkın şaşkın baktı
ilk defa görüyordu
bir mezara acıyanı
garipsendiğini anlayınca yaşlı adam
önüne eğdi başını
yürüyen bir iskelet gibi gitti
cılız vücudu,
ha düştü, ha düşecek bir yaprak gibiydi
bekçi anlamadı ama
ben anlamıştım yaşlı adamı
iki sahipsiz insanın,
iki yalnız insanın mezarlıkta buluşmasıydı bu
acımaktan öte sahip çıkmasıydı,yaşlı adamın
kader birliği yaptığı bir ölüye
kendisinin bir parçasıydı suladığı o yüzden
kendisinin mezarı.
Kayıt Tarihi : 25.3.2004 13:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)