Sakilerin elinden türlü badeler içtim,
İçtim de varamadım hiçbirinin tadına.
Bazen Leyla'yı arayandım, bazen bir hiçtim
Bir isim veremedim şu halimin adına.
Nedir, bir tılsım mı yoksa bir hastalık mı aşk?
Her güne çekilir bir hasret ahı,
Bitmeyen ızdırap, gurbette yaşam.
Geride koyduk binlerce sabahı,
Neye yararki hiç gelmedi akşam...
Kim varsa; anam, babam, dostum ve yar
Bütün varlığımı sana hiç ettim,
Artık sanmaki ismini anarım.
Ben seni bırakıp, benden de gittim,
Şimdi giden benliğime yanarım.
İttin beni uçuruma elinle,
İçimde patlayan bir volkan gibi,
Yanaktan alev almış dudakların.
Kalbimden damlayan ince kan gibi,
Tende kızarıp kalmış dudakların
Bir av misali düşürüp ağına,
Gecelerden kurtulup sökülürken her şafak,
Beynimde cirit atar yüzlerce girift fikir..
Satar beni koynunda sabahladığım sokak,
Birden üstüme yürür annem bildiğim şehir..
Gölgem bile ansızın beni bırakıp gider,
Beni böyleyken görsen tanır mısın?
Artık sönüyor bende her bir umut.
Öleceğim dersem inanır mısın?
Ne olursun son kez ellerimden tut.
Yüreğim alev alev yangın yeri,
Güller ki renk renk güllerdi bildiğim.
Güller ki aşkımızı aşk yapacak.
Neden ağlarsın -al güllü- sevdiğim?
Güllerimizi kimler koparacak.
Hakikat aynasının karşısına geçince,
Dirildi ölü gönlüm taa derinden ahlandı.
Gözlerim geçmişimi su misali içince,
Kafamda fikir üstüne fikir peydahlandı...
Yokluktan kurtulup erince asıl varlığa,
Yaklaşma bir adım daha beriye,
Artık uzak dur benden güzel kadın.
Senden eser kalmamalı geriye,
Dilime hiç dolanmamalı adın.
Harab, sana meyil verenin hali.
Vakit geldi yine hiç dokunmayın
Akşamın ufkunda süzülmeliyim
Gam verir semadan doğuşu ayın
Derdimle kavrulup üzülmeliyim
Akşamın tezliği gibiydi ömrüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!