Mevlüt Kılınç Şiirleri - Şair Mevlüt Kılınç

Mevlüt Kılınç

Yeryüzünde toprağın, tükendiyse merhameti,
Allah indirir gökten, yağmur olarak rahmeti.

Devamını Oku
Mevlüt Kılınç

Babasız dünyaya gelmek muradın,
Meryem'in rahminde durmak gerektir.
Cenneti Ala'dan vazgeçmek için,
Havva'yı Adem'den sormak gerektir.
Denize düşünce balığa girip,
Sabırı Yunus'den dermek gerektir.

Devamını Oku
Mevlüt Kılınç

Hoca kimliğiyle, vaiz adabı,
Birleşince Kur’an olur, Kitabı…
Oturunca titretenler mihrabı!..
Mihrabı bırakıp, nereye gitti?

Çarşının sefili, kelli-fellisi,

Devamını Oku
Mevlüt Kılınç

Yıllardan gün batımıdır artık.
Mevsimlerden ay kayboldu,
Günlerden yıldız.

Bir sen varsın içimde batmayan,
Kaybolmayan, eskimeyen…

Devamını Oku
Mevlüt Kılınç

Çatmış, çatmış dünyanın en gelişmiş olan yarısı Halep’e,
Kaşını! ...
Halep ağlıyor, savaşın çocuğu kolsuz/elsiz;
Dünyada el kalmamış, tükenmiş,
Savaşın bu çocuğunun silecek göz yaşını.
Heyyy! .....

Devamını Oku
Mevlüt Kılınç

Çocukluğumdan kalma ne bir masal,
Mavi kalabilmiş ne de,
Bir mavi boncuk nenemden…
Ve ne de tüm kalabilmiş bir çocuk,
İsrail mermisinden,
Gazze’de…

Devamını Oku
Mevlüt Kılınç

Bism'İllahir'Rahman'İr'Rahim.
Nefesinde ismim ve cismim.

Devamını Oku
Mevlüt Kılınç

Güneşin rengi yanar, kız altın saçlarında,
Tarlalar başak bağlar, senin parmaklarında.

Devamını Oku
Mevlüt Kılınç

Aşk,
Adem’in cennetten gelen Havva’sı,
Mecnun’un çölde aradığı Leyla’sıdır.
Aşk,
Amasya’da Ferhat ile Şirin,
Nazım ile Piraye’sidir şiirin.

Devamını Oku
Mevlüt Kılınç

Sofra kuruldu,
Bulgur pilavı, salata, ayran.
Haydi davran...
Yemeğin iki lokması,
Avradın üç posurtusu,
Karnımı doyuran.

Devamını Oku