Öyle bir tutku ki sevdan bende
Mahkum etmiş kendini ölene dek
En ağırına cezaların.
Prangalara vurulmuşluğu bu kalbimin.
Bir yangındır ki akkor kesildi sevdan bende
Hiç şikayetimiz yoktu
Saplarımızı koparırken dipten
Çok da kıymet ifade etmiyordu
İçimizden en güzellerini seçmen
Bir başa taç örüleceğimizi bildiğimizden
Dallarına kuşlar bile konmaz
Dökülür yaprakların
Kala kalırsın ortalık yerde
Kolun kanadın kırık.
Eğer düşüremediysen
Sevgi tohumunu toprağa
Şükredecek çok şey var.
Ne gam!
Yalın ayak basmışım
Taşa, toprağa.
Üstte yok! . Başta yok!
Bir yıldız yarı gecede
Nasılda uzak bir parlaklık içinde
Durur da durur gök yüzünde,
Ama siz duramazsınız.
Sabun köpüğü mutluluklar
Nasıl birleşecekse duygularımız
Tek köşeli iki doğrunun ucunda
Ne güzel olurdu asılmak aslında
Sevdalanınca, bir ilmek iki boyuna
Aç gözlü topraklarcasına çektim hasretini
Kenan Aydın'a ithaf
Bilinmez
Güller haz mı duyar
Bülbülün inlemesinden
Yoksa...
“Söz gümüş ise, sükut altındır.”
Demişler…
Günümde, gecemde,
Altını kıskandıran adın
Hecelerimde sen varsın
Neler gördük geçirdik, kolay mı geldik biz bu yaşa
Hayat yolu boran, fırtına, aldırma yağmur, yaşa
Sil kederleri gönlünden, aldırma gönlünce yaşa
Akıtma incilerini değmez döktüğün bu yaşa
Gönül yangını bu…
Kanmıyor bir tas ayrana
Şu arifeleri gördük de
Eremedik yar ile bayrama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!