Yalnızlar adasında herkez yüzme bilir
Fakat kimse bir daha o denize girmez
Farkında olmadan cesaret yerini esarete bırakır
Mavi rengi sevilmez siyah tercih edilir.
Buna yalnızlık denir.
Bugün gittim o ilk seni gördüğüm yere
Sen gitmişsin o parka beni aramış gözlerin
Hissettim işte belki saflık benimkisi
Gene bildim değilmi ama inan mutlu etmedi beni
Binlerce insanın gözlerine baktım, yoruldum
Seni hatırlatmadı hiçbiri, kızdım
Artık su damlamıyor sanki musluktan
Etrafta bir sessiz bu gece
Dinliyorum
İçimde yalnızlık
Dilimde kekri bir tad
Yaşamak, nefes almak
Zannedersem ben bir kaç yerde kaldım
O yirmibir yaşında, üçyol asansörde
O basmanedeki ucuz,küçük otel odasında
O senin dudaklarında ki; son öpücükte
Kaldım işte öyle gözucumda ki; boşluğa bakarcasına
Sen geç'tin ben'kal kırmızı yeşil
Gündüzün kararır
İçinde yediveren çiçekler sararır
Zindanlar bile kararmaz bu kadar
İçinde büyüyen koca çınar sararır
Sokaklar eskisi gibi değildir
Evler,Binalar,Duvarlar üzerine yıkılır
Hayal ediyorum bir resmin karşısında
Gözlerimi kapatıp
Ne fırça ister,ne boya
Kordon boyu,gül ve sen çamurlu ayaklarınla
Oturmuşuz yan yana
Deniz, ayaklarımıza dokunuyor
Durdurabilirsen tüm bu olanları
Adın ya aşktır ya ölüm
Durduramazsan
Sakın bana ayak uydurma....
Yolcusu gibi düşün hayatın
Aslında simit kırıntılarını paylaşıyorum
Arasırada derdimi anlatıyorum demek ki
Onuda
Sana söylüyor olmalı
Martılar
Hayat çekilesi bir diş ağrısı gibidir
Ne kadar acıttığını sizden başkası bilemez
Bazense ne kadar şeker yediğinizi bilemezsiniz
Mutluluk ve hüzün gibi
Hayat çekilesi bir diş ağrısı gibidir
Azı dişi kadar kökü varsada
Bir şekli çiziyor zaman
Ondandır belki sabah ve akşam
Zamanın içinden geçiyor insan
Kalabalık içinde tek başına perişan
Anlamı saklıyor yabancı kelimeler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!