Ufkum puslu karanlık;
Tayfa çığlıklarıyla dolu
Günlerim gecelerim.
Başım önüme eğik,
Öyle dimdik değilim.
Tozlu merdivenlerimden
Bazan oturduğum yerde
Kendikendime dalıp giderim,
Bulanık geçmişimle.
Genişleyen halkalar çizerim,
Bir düşün uyanık imgesine.
1.
İçimde kaybolmuş bir çocuk korkusu,
Bakıyorum pencereden dışarı;
Uzakta kuru dağlar ve meşe korusu.
2.
İlk önce:
Benli gözlerini öptüm
Sonra gözlerimin değdiği heryeri
Böyle başlamaz mı
Sevişmek
Sen ey kendiyle yetinen!
Fosforun yeri gece,
Ne yapar gecesiz ateşböceği?
Belki anlamsız ve delice
Kumrunun inanılmaz yuvası
Bir direğin tepesinde.
Bir çocuk gördüm uzaklarda
Gözleri kederli hatta korkulu
Her şeye rağmen biraz gülümsedi çocuk
Sıcak sade ama biraz kuşkulu
Bir çocuk sevdim uzaklarda
Bir sap gelincik iki taş arasında
Bulmuş da boyunu uzatan hızı,
Sallanır durur çiçeğiyle rüzgarda;
Bütün gelinciklerden daha kırmızı...
Sevgilim aşk da çevreye uyar,
Susuzluk kaktüsü dikenle kaplar.
Bak bazı kadınlar kaçmaz çorapların
Uzun bacakları olmuşlar.
Zaman eksiltir insanı, her geçen gün, ömründen çala çala
Geçende oturup düşündüm, ne kadar kaldığımı, azala azala
Sonra çıkıp yürüdüm, içki de istemedi, her nasılsa canım
Tesbih gibi çekip geçmiş yılları, yüreğim darala darala
Başa dönelim biraz da,
Hep başa döneriz;
Belki bir çay bardağına,
Sıcaklığa, tutuşa, dokunmaya,
Ne güzel anımsarız geçmişi,
Kendi yalanımızla.
Kanadı Kırık Bir Akşam
https://youtu.be/F4AbYPODiDM
ben lise yıllarında (bingöl) hocamız olduğu için yakinen tanırım,gerek edebi gücü gerek çizimleri ve insani yapısıyla tam bir örnek insandı,20 yıldır yokluğunun acısını çekiyoruz,ALTIOK,kelimelerle ifade edilebilir bir kişi değildi,
anısının önünde saygıyla eğiliyor,ailesine ve sevenlerine ...
Tanımakta çok geç kalmışım ama sevmek için hala vakit var!