Hiçlikten gelip hiçliğe gden
Ey tahta bir hayal ince bir iplik
Sürükler insanı dar bir kuyuya
Düşerken gördüğüm masallar delik
Alkışlar koparmışim bir kızıl suya
Ey mana ressaminda yaldızlı tek renk
Gözlerinde saklıydı düğümlenen geceler
Gözlerinde kayboldu yıldızlar birer birer
Dilimde yankılandı damla damla heceler
Bir boşlukta son buldu bembeyaz kelebekler
Gözlerinde kayboldu ardımdaki gölgeler
Gün bitiyor şafakta ellerim duman duman
Pas tutmuş aksamlara hamiledir Asuman
Ötede eski konak tarih aktı lambadan
Mercan mercan gözyaşı dökülür yanaklardan
Sıra sıra çözülür saçlarım karanlıklardan
Karanlıklar süzülür delikli penceremden
Bazen görüp de duymadığım sen
Ah beynimde urlaşan o heceden
Kararıyor gün yine moraran gözlerimden
Sorma bana acı düştü payeme benim
Zifiri gecelerin mor renkli sabahında
Kendimi arıyorum eskici pazarında
Ne çare bulabildim ne seni sorabildim
Bilmeden dönüyorum hissizlik girdabında
Arıyorum bilmeden hüzün diyarlarında
Bilmem nasıl geçmeliyim karanlık sokaklardan
Her adımda çığlıklar, ardımda hayaletler
Bir el tutar elimden gölgeler diyarından
Kala kaldım öylece akmaz oldu saatler
Bilmem nasıl bakmalı gözlerim gözlerine
Bir kalem Yak yosun tutmuş duvarlara
Avuçlarımda eski tozlu bir hatıra
Simsiyah o gözlere gözlerimi yumarken
Gök yüzüne takıldı cana can veren mana
Nihayet erdi menzil yol bitiyor ötede
Bir masal anlatmalısın çocuk
İçinde kuyruklu yıldızlar olsun
Yaşamayı ve ölmeyi öğretmelisin çocuk
Ta ki taş kesilmiş kalplere merhamet dolsun
Bir masal anlatmalısın çocuk
Hatırladım akşamdan kalan hüznü
Ne menzili belli ne yolları görülür
Gül kokan uçurtmalar asumanda süzülür
Hatırladım manada yitip giden bir ömrü
Önce bir ıtır kokar titrek yaz akşamlarında
Kim hangi mevsim hangi saat kapımda
Avucumla silerken çocuk gözyaşlarımi
Varlık aleminlerinden süzülürken yokluğa
Yumarken gözlerimi gümüş renkli uykuya
Kim bilir hangi gündü beni benden aldığın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!